Bir Gordion* Düğümü Hikâyesi
Küçük bir sınıf ortamı hayal edin. Rengarenk masalar, kalemler, silgiler, defterler, panolara asılı yazılar, resimler… Gidion’un Düğümü isimli oyun, yaşadıklarımızı yüzümüze çarpan, eğitim düzenini al aşağı eden, sıradışı olanın toplumdan nasıl dışlandığını, cezalandırıldığını anlatan, aile ilişkilerini sorgulayan bir metin. Dolayısıyla sahnede gerilimli bir oyun izlediğimizi baştan belirtelim. Tüm bu gerilime rağmen oyunun sonuna kadar ne olduğunu anlayamıyorsunuz. Aynı Büyük İskender’in Gordion’a geldiğinde çözemediği için kesip attığı düğüm gibi. Metin ABD’li yazar Johnna Adams’a ait. Bugünkü düzenin kurucusu Amerika’yla bu kadar benzerliğimiz de işin tuhaf yanı.
12 yaşında Gidion adında ufacık bir çocuk okuldan beş gün boyunca uzaklaştırma cezası alır. Eve uzaklaştırma kâğıdı geldiğinde annesi, öğretmeniyle görüşmek için randevu talep eder. Gidion yaşadıklarının yükü altında ezilir, sosyal medyada arkadaşları tarafından aşağılanır ve annesi mutfakta yemek yaparken o, evin başka bir yerinde canına kıyar. Anne henüz acısı çok taze olmasına rağmen öğretmenle görüşmeye gider. Anne ve öğretmenin yüzleşmesi öyle bir yüzleşme ki hem oyuncuların gücü hem metnin tüm değerleri sorgulamamıza neden olan kurgusu sayesinde sarsılmamak elde değil! Bir yanda yaratıcı yazıların, resimlerin, konu anlatımlarının panolara asılı olduğu bir sınıf, bir yandan da farklı düşünüp yazdığı için cezalandırılan Gidion. Oyundan kimin haklı olduğu yönünde bir karar vererek de çıkamıyorsunuz. Belki de yazarın tam da yapmak istediği budur.
Sahnede anne rolünde Özge Özder’i, öğretmen rolünde ise Özgür Kaymak’ı izliyoruz. İzleyiciyi iyi düşünülmüş bir sınıf ortamına soktuğu için dekor tasarımında Ahsen Nur Yaman’ı da anmadan geçmeyelim. Oyunla ilgili merak ettiklerimizi oyunun yönetmeni Ersin Umulu’ya sorduk.
Gidion’un Düğümü oyunu aile, ahlak, eğitim, sosyal medya ve toplumsal baskı üzerine düşünmemizi sağlayan bir oyun. Bu oyunu sahnelemeye nasıl karar verdiniz?
Gidion’nun Düğümü oyunuyla tanışmamı sağlayan sevgili Özge Özder’dir. Doğum günümde bana bu teksti gönderdi. Oyunu okudum ve etkilendim. Güçlü bir metinle........
© Gazete Pencere
