menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ahmet Kaya ve Ferdi Tayfur

9 2
11.01.2025

90’lı yıllara bir kalmıştı; ülkeyi yeniden dizayn eden darbeden sonra kısmi özgürleşme yıllarıydı ama terör, faili meçhul cinayetler ve mafya hesaplaşmasının dert açtığı belalar gündemdeydi. Muhabir olarak çalıştığım TRT de renklenmiş, ancak ‘ne dersek o’ dönemi sürüp gidiyordu. Bu yıllarda ayrı bir yeri olan ama kısa süren Cem Duna’nın genel müdürlüğü döneminde özgür ve çağdaş yayıncılık arayışı vardı. İsmail Cem’den sonra İkinci Cem dönemi yorumları yapılıyordu. (TRT benim için bir okuldu, şimdiki durumu içler acısıdır)

Sonraki yıllarda Türkiye’nin önemli haber sunucularından biri olacak Ali Kırca, TRT Haber Dairesi Başkanıydı. Kırca, yine ileride izleyicisini gece yarılarına kadar ekrana kilitleyen Siyaset Meydanı programının küçük örneği sayılabilecek açık oturumlar falan hazırlıyordu. Yardımcısı da Can Dündar idi.

Bu ikili, ‘Arabesk’ adı altında bir haber programa karar vermişler, benden de İstanbul ayağında röportaj yapmamı istemişlerdi. Kırca, bazı soruları verdi elbette bazı isimlere ulaşmamı istedi. Hatırlıyorum; röportaj yaptığım isimler Ferdi Tayfur, Ahmet Kaya, Hakkı Bulut ve Küçük Emrah idi.

Cep telefonu ve internet hazretlerinin olmadığı bir dönemde, böyle bir görev aldıysanız ilk gideceğiniz yer, Unkapanı’ndaki Plakçılar Çarşısıdır. Bugünün yaşIı ve orta yaşlı sanatçılarının çıkış yeriydi bu çarşı, halkın sevdiği müzik anlayışının hayat bulduğu yerdi. Şarkıcı olma hayaliyle Anadolu’nun........

© Gazete Pencere