Askıda yarın
Türkiye’de muhalif siyasetin söylem ve eylemleri sanki demokratik bir sistemle yönetiliyormuşuz algısı yaratıyor. Bu durum, tek adam rejimini daha da güçlendiriyor. Yirmi üç yıldır anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağına yemin edenler tarafından yönetiliyoruz. Ne var ki bu yeminin kağıt üzerinde kaldığı apaçık ortada. İktidar, siyasi, hukuki ve iktisadi hegemonyasını yıllar içinde pekiştirdiği için artık pervasızca davranabiliyor. Anayasayı hiçe sayarak uygulanmayan AİHM ve AYM kararlarının yanı sıra muhalif belediye başkanları aleyhine açılan davalar da bunun en önemli kanıtları.
AKP-MHP iktidarı muhaliflere yönelik sert ve tehditkar tavrını ısrarla sürdürüyor. İktidarın siyaset yapmaktan anladığı her türlü devlet gücünü kendi lehine kullanarak rakiplerini saf dışı bırakmaktan ibaret. Yani halkın sorunlarını çözmek yerine halkın seçtiği belediye başkanlarıyla uğraşıyorlar. Mücadeleyi ezberden sürdüren muhalifler ise bıkmadan usanmadan iktidarı adaletli olmaya, demokratik davranmaya davet ediyor.
Öte yandan kaba gücü temsil edenlerle özdeşlik kuran bilinci köreltilmiş kitleler, demokrasinin ve hukuk devletinin faziletleriyle hiç ilgilenmiyor. Muhalif siyaseti aciz duruma düşüren bu olgu, iktidar karşıtı milyonlarca insanda gerektiği gibi temsil edilemedikleri........
© Gazete Manifesto
