Kim korkar istibdat rejiminden?
Son dönemde yaşanan gözaltı, tutuklama ve kovuşturmalar ülkenin nereye gittiği sorusunu da beraberinde getiriyor. Bir yandan “istibdat rejiminin” kendi gerçek yüzünü artık göstermeye başladığı, diğer yandan “bu işin sonu faşizm” tespitine gitmese de diktatörlüğe evrileceği şeklinde görüşler bulunuyor.
Türkiye, 12 Eylül askeri cuntasını ve 12 Mart muhtırasını yaşadı. Abdülhamit istibdatı ise Osmanlı’nın son dönemi olmakla birlikte, bugünkü rejimin en fazla benzetildiği süreç olarak kodlanmalı. Bununla birlikte Menderes dönemini de benzer bir baskı ve hukuksuzluk süreci olarak tarif etmekte bir beis görünmüyor.
Türkiye sağı, baskı dönemlerini doğrudan askeri darbelerle eşitliyor. Hatta ileriye gidip 1908 Meşrutiyeti’nin ilanı ile 27 Mayıs ihtilalini de 12 Mart, 12 Eylül ve 15 Temmuz arasına katıp, kendince askeri darbeler üzerinden ülkenin ilerici siyasal çıkışlarını da mahkûm ediyor.
Örneğin benzer bir akıl yürütme, en son teğmenlerin tasfiyesinde yine karşımıza çıktı. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dedikleri için ordudan ihraç edilen teğmenleri darbeci FETÖ’cülerle eşitleyen bir propaganda saldırısına maruz bırakıldı toplum. Halbuki FETÖ’cüler, doğrudan “Mustafa Kemal’in askerleri”ne kumpas kurdu, onları hapse attı. Hatta, ordu ulusalcı-cumhuriyetçi-Kemalist askerlerden temizlendiği için 15 Temmuz’un yolu döşenmişti. Sağcı, yandaş AKP zihniyeti, bir kez daha gerçekleri ters yüz etmiş, genç teğmenleri aklınca darbecilikle suçlayarak FETÖ ile eşitlemeye girişmişti.
Daha “düzeyli” tez ise şu şekilde dile getiriliyordu: “Bütün askeri darbeler ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diyenler tarafından yapılmadı mı?”
Bir kez daha tarihi gerçekler ters yüz ediliyor, ülkenin gerçek siyasi ve toplumsal tarihi, sağcı kalemlerin karalamaları altında okunamaz hale getirilmeye çalışılıyordu. 1908, doğrudan hanedanlığı hedef alan, Cumhuriyet olmasa bile meşrutiyete yönelen, anayasayı ve meclisi ülkeye getiren bir siyasal çıkıştır halbuki. Keza benzer bir biçimde ülke tarihinin görece en demokratik anayasasını yaşama geçiren 27 Mayıs........
© Gazete Manifesto
