menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

VAROLUŞ YA DA VARÖLÜŞ

11 0
06.02.2025

Bugün insanlık bir varoluş sancısı çekmektedir. İnsanın ve dünyanın ve insanlığın gelmiş olduğu noktada insan; ya varoluş ile insanı ve insanlığı ve dünyayı var kılacak bir yaklaşım ortaya koyacak ya da insandan ve insanlıktan ümidi tüketecek var/ölü haline mahkûm olacaktır. Var olmak ya da var ölmek, olmak ya da ölmek, varlık ya da hiç… Evet, insanın varoluşuna bu kadar hayati bir anlam yüklüyoruz. Sözün başında zihninizde oluşan sorunun farkındayım. Yok muyuz ki var olacağız? Ya da “varoluş” ile varlık olarak var olmak arasında bir fark mı var ki varoluşa bu kadar anlam yüklüyoruz. O zaman hem kendim için hem okuyucu olarak sizin için daha kışkırtıcı bir soruyla devam edebiliriz: Var mısın?

İnsan olarak varız, biyolojik olarak yaşam sürüyoruz. Peki, bedenen sahip olduğumuz varlık bizim “varoluş”umuz için yeterli mi? Kâinattaki her şey esasen mevcut olması yönüyle var; taş, toprak, ağaç, yer, gök ve nihayet insan, hepsi varlık içinde, var olan olarak karşımızda duruyor. O zaman ne diye bu kadar açık bir gerçeklik olduğu halde “var mısın” diye soruyoruz? Gelin isterseniz birlikte bakalım.

Bugün insanlık bir varoluş krizi yaşamaktadır, dedik. İnsanı yaşadığı bu krizden kurtaracak olan; biyolojik olarak, bedenen yaşayan beşer halinden “insan”a ulaşabilmesinin yolunu açacak olan varlık anlayışı ve bu varlık tasavvuruna ait duruşudur… Evet, insan en başta mevcut olarak vardır. Ancak insanın mevcut olarak var olması, var oluşu için yetmeyecektir. İnsanın yönünü ve........

© Gazete İpekyol