DÜŞ’KÜN “BEŞER”, AŞ’KIN “İNSAN”
"İnsan'ın" esası, "ahlak'tır".
Bu itibarla, "ahlak" bizatihi teşkil edilmeden ve,
"aş'kın", bu yolla "İnsan suret'i" kazanmadan,
"hürriyet"ten söz edemeyiz…
“Beşer” esasında “düş’kün”dür…”
(Yalçın Koç; Ethica ve Nazariyat)
Nedir, insan? Ruh mudur ceset midir, iyilik midir kötülük müdür, insan mıdır beşer midir? Nedir insan? Güzellik midir çirkinlik midir, aydınlık mıdır karanlık mıdır, rahmet midir gazap mıdır, umut mudur felaket midir, cennet midir insan yoksa başlı başına bir cehennem mi?
“Gazze’ye tek bir buğday tanesi bile girmeyecek.” Böyle diyor, insanlıktan zerre kadar nasiplenmemiş Siyo/nazi bakanı. Ve dünya ve insanlık, vahşeti, katliamı, soykırımı sadece izliyor… İnsan nasıl bu kadar vahşileşebilir, nasıl bu kadar canileşebilir. Nasıl oluyor da insan bir başka insan tekine karşı bu kadar gaddar olabilir…
"Tarihin hiçbir devrinde haklı ile haksız günümüzde cereyan eden mücadeledeki kadar açık seçik biçimde ortaya çıkmamıştır. Hâkim güç, aklın havsalanın alamayacağı derecede kuvvetli, kudretli ve zengindir. Yeryüzü, beşeri ve tabii tekmil kaynaklarıyla ona teslim olmuş gözüküyor. Şimdimizden kaygılıyız; geleceğimizden ise, endişe duyuyoruz. Olup bitenler, yüzbinlerce ışık yılı uzaklıktaki bir yıldızın infilakı değil, parmaklarımızın arasından kayıp giden insanlığımız ile onu........
© Gazete İpekyol
