menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“HAYRET”LE TEMAŞA ETMEK

9 1
30.01.2025

“Yaşamı koşuşturmadan ibaret gören haz ve hız çağının sıradanlığından kurtulabilmemiz için “hayret makamı”na ne çok ihtiyacımız var.

Hayatın akışına kendini bırakmadan, hayret makamında durarak, temaşa edebilmeyi becerebilirsek, herkesle birlikte ancak herkes gibi gitmeyebilirsek, hayatın derinliğinin farkına varacağız...

Her an yeni bir şe’n üzere olan göklerde ve yerdeki bütün her şey, her gün kendini bambaşka ve şaşkınlık verici bir yolla sunuyor bize...

“Cümle yerde Hak nazır, göz gerektir göresi.”

(Sözü Yola Koymak)

Hayretle aranız nasıl? Hayret edebiliyor musunuz yoksa öylesine bakıp geçiyor musunuz; bakıyor musunuz, görüyor musunuz, seyir mi ediyorsunuz, yoksa hayret ile temaşa mı ediyorsunuz? Kafanız karışmış olur. Çokça birbirinin yerine kullanılan kelimeler, üzerinde “hayret”le durulmayı hak ediyor. Sözün başında ifade edilmesi gereken, bakmak görmek değildir. Görmek için derinlikli bir bakışa ihtiyacımız olacak. Parçadan bütüne ulaştıracak, düş/ünce ile b/akışı sağlayacak, anlayarak ve yor/umlayarak bir bakış ancak bakmaktan öteye geçerek, hayat gör/üşüne dönüşebilecektir.

Çokça bakıyoruz ve fakat göremiyoruz, çokça duyuyoruz ve fakat dinlemiyoruz, dokunuyoruz hissedemiyoruz. Hakikatle aramızdaki en önemli engel bakar olduğumuz halde göremeyişimiz. Görmek; bakma eylemini derinleştirebilmek, bakışı g/öz/elleştirebilmektir. Değilse gözümüz var olsa da körlükten kurtulabilmek ne mümkün. Kalp ile bakabilmek, kalp gözü ile görebilmek, kalp gözü ile baktıklarımızı gördüklerimize dönüştürebilmek. İşte “bakanlar” olmaktan kurtulup “görenler” olabilmemizi sağlayacak yol; kalplerimizi körlükten kurtarabilmekten geçecek… “Gerçek şu ki;........

© Gazete İpekyol