KURAN, DARABE VE ÜMMÜLKURA
"...Fenalık ve geçimsizliklerinden (nüşuz) korktuğunuz kadınlara gelince: önce kendilerine öğüt verin, sonra yataklarından ayrılın, bunlar da fayda vermezse hafifçe dövün..." (Nisa/34)
Bütün eski tefsirlerde ayette geçen "darabe" fiili "dövün" veya "hafifçe dövün" şeklinde anlaşılmış. Ama nedense piyasadaki hemen hemen bütün çağdaş ve modern diyebileceğimiz meal ve tefsirlerde mezkûr fiil "uzaklaştırın”, “kamu otoritesine teslim edin", ve hatta birisine göre "cinsel ilişkiye girin" şeklinde anlaşılmış.
Peki ortada değişen ne? Değişen Kur'an değil, Kur'an'ı asrın idrakine söyletme gayreti elbette. Onun için çağdaş ve modern bütün anlam takdir etme, meal verme girişimlerine rahatlıkla "tahrif" diyebiliriz. Yaklaşık bir buçuk asırdır bu tahrif devam ediyor. Kur'an'ı asrın idrakine söyletmek için bu tahrif girişimi gerekli belki de. Aksi halde Kur'an'ı asrın idrakine söyletmek imkansızlaşır. Yakın bir gelecekte Kur'an'ın anlam/meal olarak tanınmaz bir hale gelmesi kaçınılmazdır.
Ümmülkurâ’ya gelince…
“Bu Kur'an,........
© Gazete İpekyol
