BİTMEDİ Mİ BU CEMİL MERİÇ!
Nafile oruç. Hanımın baskısıyla. Hep birlikte ailecek. Gündüz baş ağrısı. Normal günlerim oruçlu gibi zaten. Sabah kahvaltısı ve akşam yemeği. Öğle yemeği yok. Sabahları kahvaltı yapmadın mı, rahatsız oluyorum, midem ağrıyor. Ramazan'da alışıyorum. Tam alıştım derken bitiyor. İşyerinde. Bazı yazılar. Oyalanma. Ekmeği hak etme. Öğle namazı camide. Tesbihatla birlikte. Zayıflık. Okuma nadir. Siyaset zihni mahvetmiş. Mesut Özünlü hocamın gönderdiği kitaplardan birini okuyorum. Bitirdim sayılır. Iraklı bir şair ve filozofun hayatını. Cemil Sıtkı Ez-Zahavi. İlk defa duydum adını. Arap dünyasında çok meşhur bir şair imiş. Özünlü hocanın tatlı, akıcı ve revnak bir üslubu var. Su gibi akıyor kitap. Yahya Kemal, Muhammed İkbal, Ali Şeriati, Nazım Hikmet, Necip Fazıl, Tevfik Fikret, Mehmet Akif gibi simaları tanıyan biri ez-Zahavi'yi pek farklı görmez. Kürt bir ailenin çocuğu. Aydınlanmacı ve ilerici. Mavera inancı silik. Derince düşünen her zeka gibi. Taha Hüseyin'e göre çağımızın el-Maarrisi. Bilmiyorum, mübalağa kokuyor biraz. Şöhretini görmüş. Şöhretini görmek ne büyük bir bahtiyarlık! Balzac, Zola, Dostoyevski, Tolstoy, Orhan Pamuk, Yaşar Kemal şöhretini gördü. Mest oldu. Stendhal, Kafka, Tanpınar, Cemil Meriç şöhretini görmedi. Bedbin gitti. Öldükten sonra gelecek şöhretin içine... Allah yetmez mi kuluna?........
© Gazete İpekyol
