11 NİSAN’I ÖLDÜRDÜK
Toplumlar dayanışmayı ve en önemlisi aidiyet hissini, yılın belli zamanlarında bir araya gelerek yaptıkları etkinliklerde hatırlarlar. Ortak kaderi paylaşarak toprağını, kültürünü ve elindekini kaybetmemeyi bu etkinlik, şenlik veya anmalarda öğrenir, o bilinci canlı tutmaya çalışırlar. Üzerinden zaman geçmesinin toprağına, varlığına göz dikenlerin bu emellerinden vazgeçtikleri anlamına gelmediğini bilirler. Onun için aynı ruhu yaşamak isterler. Toplum bilimciler Köken hikayelerinin, geçmişte yaşanan trajik olayların halka aktarımının topluluğu var eden önemli detaylar olduğunu varsayarlar.
Urfa’da yaşayanların yüzyıl öncesinde elindekini kaybetmemek, varlığını ve özgürlüğünü korumak için verdikleri mücadele her yıl 11 Nisan’da hatırlanır, kutlanır, o bilinç yeniden canlandırılırdı.
Evet “Canlandırılırdı” diyorum. Çünkü son yıllarda yapılan anmaların “Canı”nın olmadığı aşikar…
20 yıl öncesine kadar kutlamalarda halk vardı. Hatta daha önceki yıllarda bir çeşit karnaval havasında irat edilirdi. Yediden yetmişe herkes 11 Nisan'ın geldiğini bilir, o gün mesaisinin belli bir bölümünü anma törenlerine ayırırdı. Esnaf odalar, okullar, belediye kendi ölçeğinde etkinlik programları hazırlar büyük bir prodüksiyonla oyunlar ve geçiş törenleri hayata geçirirlerdi. Bu iş için........
© Gazete İpekyol
