VAAT-3 SON ŞANS MI?
Nasrullah ve üst düzey ekibi ve Yahya Sinvar da dahil Hamas ve Hizbullahın tüm önemli kadrolarının kaybı Lübnan’da gerçekleşen yıkım da dahil olmak üzere şimdiye kadar ki tüm kayıplar çok önemli ve stratejik nitelikteydi. Ancak Suriye gibi bir kaybın bu süreçte ve beklenmeden gelmesi tüm bunlarla en az eş değerde bir gerilemeye ve psikolojik kaybın da ötesinde, genel anlamda savaşın bundan sonraki gidişatını her yönüyle değiştirecek bir konjonktür oluşturdu.
Bu konjonktürün üç ana başlığı ne olabilir?
İran ne yaparsa yapsın, ne kadar temkinli davranırsa davransın, kendisine bir saldırı olasılığı neredeyse kesinleşmiştir. ABD, Türkiye başta olmak üzere körfez ülkelerini de bu konuda ve özellikle de Türkiye’yi Suriye’de kendi projelerine göre konumlandırmak ve görevlendirmek isteyecektir. Bu konuda İran’dan ziyade Türkiye ve bölge halklarının endişelenmesi önem arz eder.
Bir saldırı olasılığı/beklentisi içinde olan İran, başta nükleer tesisler olmak üzere stratejik hedeflerin savunulmasına yönelik hava savunma yoğunluklu büyük bir tatbikat başlatmış durumda. Elbette başka tedbirler de almakta. Saldırının Trump’un göreve başlamasından önce olacağı pek düşünülmüyor; tabii bunu göze alabilirlerse. Her ihtimal artık mümkün.
Eğer Trump ABD’si ve İsrail, gerçekten de İran’a kapsamlı bir saldırı gerçekleştirirse hem bu saldırı ile başlayan süreç ve hem de kısa süreli olacaksa bu saldırı sonrası gelişmelerin nereye varacağını kestirmek pek mümkün........
© Gazete İpekyol
visit website