TOPLUMSAL ÇÖZÜLME VE DEVLETİN SORUMLULUĞU
Şanlıurfa, son dönemde yalnızca faili meçhul cinayetlerle değil, cinnetle aile katliamları, mafyavari infazlar ve toplumun sinir uçlarına dokunan olaylarla sarsılıyor. Bir yanda arazi anlaşmazlıkları, dolandırıcılık ve sokak ortasında işlenen alacak-verecek cinayetleri; diğer yanda toprağa gömülen sır dolu cesetler… Tüm bu olaylar toplumun güvenlik duygusunu kökünden sarsıyor.
Bugün Şanlıurfa halkı yalnızca huzurunu değil, güvenini de kaybediyor. İnsanlar, “Kime güveneceğiz? Kime sığınacağız?” sorularıyla baş başa kalıyor.
Sokakta yürürken can güvenliğinden, adalet ararken hakkını teslim edecek bir yargı bulmaktan mahrum kalmak, halkı derin bir çaresizlik içinde bırakıyor. Peki, bu hale nasıl geldik?
Devletin Gücü, Halkın Güvencesi Olmalıdır.
Toplumun bu travmatik süreçten çıkış yolu devletin güvenlik mekanizmalarını güçlendirmesi, adalet sistemine olan güveni yeniden tesis etmesidir. Ancak burada sorulması gereken kritik bir soru var: Yetkili kurumlar bu sorumluluğu yeterince üstleniyor mu?........
© Gazete İpekyol
