Sosyal Baskının Görünmeyen Yüzü
Toplum içinde yaşamak, birey olmanın yanı sıra bir çevreye, bir kalıba, bir algıya uyum sağlamak anlamına gelir. Bu uyum çabası, zamanla kişinin kendi benliğinden uzaklaşmasına neden olur. Sessiz, görünmeyen, isim verilmeyen bir baskı şekliyle insanlar yavaş yavaş kendi özgürlüklerinden vazgeçer. Bu baskının adı sosyal baskıdır.
Sosyal baskı, açık bir zorlama içermez. Yasayla ya da yönetmelikle düzenlenmez. İnsanların bakışlarıyla, sözleriyle, susuşlarıyla, beklentileriyle kendini gösterir. Her birey, içinde bulunduğu topluluğun onayına ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaç, çoğu zaman fark edilmeden kişiyi şekillendirir. Ne giyeceğini, nasıl konuşacağını, hangi mesleği seçeceğini, kimi seveceğini hatta nasıl yaşayacağını bile başkalarının sessiz onayına göre belirler.
Kadınlar ve erkekler bu baskıyı farklı alanlarda ve biçimlerde hisseder. Kadınlardan aynı anda hem güçlü hem narin, hem sabırlı hem mücadeleci olmaları beklenir. Erkeklerin ise duygularını saklaması, güçlü görünmesi, dayanıklı olması zorunluymuş gibi algılanır.........
© Gazete İlk Sayfa
