Konuşmak Var, Anlamak Yok
İletişim çağının tam ortasında, herkesin sesi var ama çok az kişi gerçekten duyuluyor. Herkes bir şey anlatma derdinde. Düşünceler, duygular, yorumlar, eleştiriler havada uçuşuyor. Herkes konuşuyor. Kimse durup dinlemiyor. Herkes haklı olduğunu ispatlamaya çalışıyor. Kimse karşısındakini anlamaya yanaşmıyor.
Konuşmak bir beceri değil, içgüdüsel bir ihtiyaç haline geldi. İnsanlar dinlenmeden anlaşılacaklarını zannediyor. Sosyal medya, bu yeni iletişim biçiminin en çarpıcı yüzü haline geldi. Cümleler artık karşılıklı kurulmak yerine, takipçilere ya da izleyicilere hitap eden monologlara dönüştü. Herkesin anlatacak bir şeyi var.
Ama kimsenin içten bir şekilde dinleyecek sabrı kalmadı. Bu ortamda anlayış yerini yargıya, empati yerini etiketlemeye bıraktı. Farklı düşünceler, farklı hayat tarzları ve hatta farklı kelimeler bile kolayca hedefe dönüşebiliyor. İnsanlar, birinin ne söylediğine değil, nasıl söylediğine odaklanıyor. Cümleler anlamından kopartılıp başlıklara indirgeniyor.
Duygular, hızla tüketilen içerikler gibi anlık geçiyor. Geriye, yüzeysel temaslar ve derin yalnızlıklar kalıyor. İlişkilerde de durum farklı değil. Arkadaşlık, aile, iş ortamı ya da romantik bağlar artık........
© Gazete İlk Sayfa
