menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Başarıyı Alkışlamıyoruz, Tüketiyoruz

9 0
22.07.2025

Bir insan bir şey başarır. Belki bir icat, belki bir rekor, belki bir roman, belki de sadece zor bir hayatın içinden dik durarak geçmeyi… Toplum önce başını kaldırır, gözlerini o kişiye çevirir. “Kimmiş bu?” diye merakla bakar. Ardından alkış gelir. Kalabalık bir hayranlık yükselir. Sosyal medya o kişiyle dolar taşar. Haberler, yorumlar, videolar… “İşte örnek insan”, “İşte gerçek başarı”… derken o isim bir anda herkesin diline düşer.

Ama çok sürmez. O büyük ilgi kısa sürede tüketim hâline gelir. Başarı artık bir değer olmaktan çok bir malzemeye dönüşür. Herkes onunla konuşur ama onu anlamaz. Başarının ardındaki çaba, ter, yalnızlık, sessizlik kimsenin umurunda değildir. İnsanlar yalnızca sonucu sever. Süreci taşıyamaz. Hatta süreç onları rahatsız eder. Çünkü başarı, emek ister; emek hatırlatır; hatırlatmak da konforu bozar. İşte bu yüzden başaranlar, çoğu zaman alkışlandıklarından daha hızlı unutulurlar. Çünkü biz aslında başarıyı takdir etmeyiz; onu hızlıca tüketir, ardından yenisini ararız. Başarılı insanı önce kahramanlaştırır, sonra sorgular, sonra da sıradanlaştırırız. “O da bizim gibiymiş” demeyi severiz. Çünkü böylece içimizdeki kıskançlık, huzursuzluk, eksiklik sesini bastırırız. Bunun en belirgin örneklerini........

© Gazete İlk Sayfa