Büyük oyunu gördüm!
Bu cümleyi her duyduğumda çok gülerim. Herkes bir oyun peşinde ve ne hikmetse herkes kimsenin görmediği bir şeyi gördüğünü söyleyip duruyor. Asıl görmemiz gerekeni kaçırdığımızı düşünüyorum. Bazen soru çözen öğrencilerde “Cevap bu değil kesin bu işte bir kandırmaca var.” deyip başka şıklara yöneliyorlar. Evet, büyük oyunu gördü ve sonuç eksi netler…
Bugün bakış açısı ve doğruyu aramak üzerine konuşalım istiyorum. Bir masada oturduğunuzu düşünelim. Masada karşılıklı iki kişi olsun. Masaya 9 rakamını yazalım. Bir taraf bu sayıyı 9 görürken bir taraf bu sayıyı 6 görecektir. İşte bakış açısı meselesinin özü budur. Herkes kendi tarafından meseleye bakıyor. Ortadan baksak mesele ortadan kalkacaktır.
Bakış açısı meselesini ve açımızı doğru ayarlamayı nasıl öğrenebiliriz? Burada en kestirme yok yeterli sayıda kitap okumaktan geçiyor. Her bir hikâye bize farklı açılar, farklı hayatlar ve farklı stratejiler sunuyor. Tecrübe satın alınan bir şey değildir ama okunarak öğrenmeye yaklaştığımız bir olgudur. En büyük destekçisi de yaşamdır. Yaşadığımız her olay bakış........
© Gazete İlk Sayfa
