Kazak hakem son düdüğünü çaldığında, an itibarıyla 36 takımın mücadele ettiği Avrupa Konfederasyon Kupası’nın yeni lideri, puan skalasının en tepesindeki isim Samsunspor’du.

Rüyada görsek inanmak mümkün değildir.

Ama bu başarı haykıra haykıra “geliyorum” dedi ve geldi.

Perde deplasmanda oynanan Varşova maçıyla açıldı. Sonrasında da Dinamo Kyiv galibiyeti geldi.

Son kurban Malta’nın Hamrum Spartans takımı oldu.

Samsunspor, 22 bine yakın taraftarının önünde sahaya mutlak üç puan parolasıyla çıktı.

Maçın kâğıt üzerinde mutlak favorisi idi.

Ama bir gerçek var ki o da hiçbir maç sahada oynanmadan bitmez.

Okyanusları geçen bir takımın derede boğulma lüksü yoktu.

Samsunspor oynadığı oyunla olası bir sürprize mahal vermedi, maçın sonunda net bir galibiyetle ayrılmasını bildi.

Başlangıçtan sona kadar oyunun hâkimiydi. Oyuncular rakibi hafife almadan son derece ciddi ve özverili idiler.

Samsunspor’un oturmuş kadrosunun, ezberlenmiş bir oyunu var bunu rakip kim olursa olsun sergileyen bir kadroya sahip.

Şurası bir gerçek ki futbolcular ve maç izleyen herkes bu işten büyük tat ve zevk alıyorlar.

Şüphesiz ki 12. adam olmadan, hiçbir şeyin tadı olmuyor.

Tam dolmasa da hatırı sayılacak miktardaki taraftar takımlarına çok büyük destek verdiler.

Ya gelemeyenler…

Bakın onlara yazık oldu. Büyük bir görsel şöleni kaçırdılar.

Evde TV karşısına geçip maç izlemek o kadar da tatsız değil ama stada gelip izlemek bambaşka bir şey…

Malta temsilcisi ile Samsunspor’u bir kantara koyup tartmak, elma ile armudu toplamak gibi tuhaf bir şey.

Aynı sınıfın öğrencisi değillerdi.

Güçlerinin yetmesi söz konusu bile olamazdı. Geliştirdikleri ataklar çok cılız kaldı.

Haliyle de oyunlarının karşılığını almış oldular.

Kupada üç maç geride kaldı. Kayıpsız, gol yemeden yola devam ediliyor.

İzlanda deplasmanında oynanacak Breioablik maçı da kayıpsız geçilirse, ki o maç da kazanılacak bundan eminim, Samsunspor ilk sekiz takım içerisine girmiş olacak.

Büyük bir başarıya imza koyan başta futbolcular olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyor, tebrik ediyorum.

Rüyada görsek inanmak mümkün değildir.

Ama bu başarı haykıra haykıra “geliyorum” dedi ve geldi.

Perde deplasmanda oynanan Varşova maçıyla açıldı. Sonrasında da Dinamo Kyiv galibiyeti geldi.

Son kurban Malta’nın Hamrum Spartans takımı oldu.

Samsunspor, 22 bine yakın taraftarının önünde sahaya mutlak üç puan parolasıyla çıktı.

Maçın kâğıt üzerinde mutlak favorisi idi.

Ama bir gerçek var ki o da hiçbir maç sahada oynanmadan bitmez.

Okyanusları geçen bir takımın derede boğulma lüksü yoktu.

Samsunspor oynadığı oyunla olası bir sürprize mahal vermedi, maçın sonunda net bir galibiyetle ayrılmasını bildi.

Başlangıçtan sona kadar oyunun hâkimiydi. Oyuncular rakibi hafife almadan son derece ciddi ve özverili idiler.

Samsunspor’un oturmuş kadrosunun, ezberlenmiş bir oyunu var bunu rakip kim olursa olsun sergileyen bir kadroya sahip.

Şurası bir gerçek ki futbolcular ve maç izleyen herkes bu işten büyük tat ve zevk alıyorlar.

Şüphesiz ki 12. adam olmadan, hiçbir şeyin tadı olmuyor.

Tam dolmasa da hatırı sayılacak miktardaki taraftar takımlarına çok büyük destek verdiler.

Ya gelemeyenler…

Bakın onlara yazık oldu. Büyük bir görsel şöleni kaçırdılar.

Evde TV karşısına geçip maç izlemek o kadar da tatsız değil ama stada gelip izlemek bambaşka bir şey…

Malta temsilcisi ile Samsunspor’u bir kantara koyup tartmak, elma ile armudu toplamak gibi tuhaf bir şey.

Aynı sınıfın öğrencisi değillerdi.

Güçlerinin yetmesi söz konusu bile olamazdı. Geliştirdikleri ataklar çok cılız kaldı.

Haliyle de oyunlarının karşılığını almış oldular.

Kupada üç maç geride kaldı. Kayıpsız, gol yemeden yola devam ediliyor.

İzlanda deplasmanında oynanacak Breioablik maçı da kayıpsız geçilirse, ki o maç da kazanılacak bundan eminim, Samsunspor ilk sekiz takım içerisine girmiş olacak.

Büyük bir başarıya imza koyan başta futbolcular olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyor, tebrik ediyorum.

Ama bu başarı haykıra haykıra “geliyorum” dedi ve geldi.

Perde deplasmanda oynanan Varşova maçıyla açıldı. Sonrasında da Dinamo Kyiv galibiyeti geldi.

Son kurban Malta’nın Hamrum Spartans takımı oldu.

Samsunspor, 22 bine yakın taraftarının önünde sahaya mutlak üç puan parolasıyla çıktı.

Maçın kâğıt üzerinde mutlak favorisi idi.

Ama bir gerçek var ki o da hiçbir maç sahada oynanmadan bitmez.

Okyanusları geçen bir takımın derede boğulma lüksü yoktu.

Samsunspor oynadığı oyunla olası bir sürprize mahal vermedi, maçın sonunda net bir galibiyetle ayrılmasını bildi.

Başlangıçtan sona kadar oyunun hâkimiydi. Oyuncular rakibi hafife almadan son derece ciddi ve özverili idiler.

Samsunspor’un oturmuş kadrosunun, ezberlenmiş bir oyunu var bunu rakip kim olursa olsun sergileyen bir kadroya sahip.

Şurası bir gerçek ki futbolcular ve maç izleyen herkes bu işten büyük tat ve zevk alıyorlar.

Şüphesiz ki 12. adam olmadan, hiçbir şeyin tadı olmuyor.

Tam dolmasa da hatırı sayılacak miktardaki taraftar takımlarına çok büyük destek verdiler.

Ya gelemeyenler…

Bakın onlara yazık oldu. Büyük bir görsel şöleni kaçırdılar.

Evde TV karşısına geçip maç izlemek o kadar da tatsız değil ama stada gelip izlemek bambaşka bir şey…

Malta temsilcisi ile Samsunspor’u bir kantara koyup tartmak, elma ile armudu toplamak gibi tuhaf bir şey.

Aynı sınıfın öğrencisi değillerdi.

Güçlerinin yetmesi söz konusu bile olamazdı. Geliştirdikleri ataklar çok cılız kaldı.

Haliyle de oyunlarının karşılığını almış oldular.

Kupada üç maç geride kaldı. Kayıpsız, gol yemeden yola devam ediliyor.

İzlanda deplasmanında oynanacak Breioablik maçı da kayıpsız geçilirse, ki o maç da kazanılacak bundan eminim, Samsunspor ilk sekiz takım içerisine girmiş olacak.

Büyük bir başarıya imza koyan başta futbolcular olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyor, tebrik ediyorum.

Perde deplasmanda oynanan Varşova maçıyla açıldı. Sonrasında da Dinamo Kyiv galibiyeti geldi.

Son kurban Malta’nın Hamrum Spartans takımı oldu.

Samsunspor, 22 bine yakın taraftarının önünde sahaya mutlak üç puan parolasıyla çıktı.

Maçın kâğıt üzerinde mutlak favorisi idi.

Ama bir gerçek var ki o da hiçbir maç sahada oynanmadan bitmez.

Okyanusları geçen bir takımın derede boğulma lüksü yoktu.

Samsunspor oynadığı oyunla olası bir sürprize mahal vermedi, maçın sonunda net bir galibiyetle ayrılmasını bildi.

Başlangıçtan sona kadar oyunun hâkimiydi. Oyuncular rakibi hafife almadan son derece ciddi ve özverili idiler.

Samsunspor’un oturmuş kadrosunun, ezberlenmiş bir oyunu var bunu rakip kim olursa olsun sergileyen bir kadroya sahip.

Şurası bir gerçek ki futbolcular ve maç izleyen herkes bu işten büyük tat ve zevk alıyorlar.

Şüphesiz ki 12. adam olmadan, hiçbir şeyin tadı olmuyor.

Tam dolmasa da hatırı sayılacak miktardaki taraftar takımlarına çok büyük destek verdiler.

Ya gelemeyenler…

Bakın onlara yazık oldu. Büyük bir görsel şöleni kaçırdılar.

Evde TV karşısına geçip maç izlemek o kadar da tatsız değil ama stada gelip izlemek bambaşka bir şey…

Malta temsilcisi ile Samsunspor’u bir kantara koyup tartmak, elma ile armudu toplamak gibi tuhaf bir şey.

Aynı sınıfın öğrencisi değillerdi.

Güçlerinin yetmesi söz konusu bile olamazdı. Geliştirdikleri ataklar çok cılız kaldı.

Haliyle de oyunlarının karşılığını almış oldular.

Kupada üç maç geride kaldı. Kayıpsız, gol yemeden yola devam ediliyor.

İzlanda deplasmanında oynanacak Breioablik maçı da kayıpsız geçilirse, ki o maç da kazanılacak bundan eminim, Samsunspor ilk sekiz takım içerisine girmiş olacak.

Büyük bir başarıya imza koyan başta futbolcular olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyor, tebrik ediyorum.

Son kurban Malta’nın Hamrum Spartans takımı oldu.

Samsunspor, 22 bine yakın taraftarının önünde sahaya mutlak üç puan parolasıyla çıktı.

Maçın kâğıt üzerinde mutlak favorisi idi.

Ama bir gerçek var ki o da hiçbir maç sahada oynanmadan bitmez.

Okyanusları geçen bir takımın derede boğulma lüksü yoktu.

Samsunspor oynadığı oyunla olası bir sürprize mahal vermedi, maçın sonunda net bir galibiyetle ayrılmasını bildi.

Başlangıçtan sona kadar oyunun hâkimiydi. Oyuncular rakibi hafife almadan son derece ciddi ve özverili idiler.

Samsunspor’un oturmuş kadrosunun, ezberlenmiş bir oyunu var bunu rakip kim olursa olsun sergileyen bir kadroya sahip.

Şurası bir gerçek ki futbolcular ve maç izleyen herkes bu işten büyük tat ve zevk alıyorlar.

Şüphesiz ki 12. adam olmadan, hiçbir şeyin tadı olmuyor.

Tam dolmasa da hatırı sayılacak miktardaki taraftar takımlarına çok büyük destek verdiler.

Ya gelemeyenler…

Bakın onlara yazık oldu. Büyük bir görsel şöleni kaçırdılar.

Evde TV karşısına geçip maç izlemek o kadar da tatsız değil ama stada gelip izlemek bambaşka bir şey…

Malta temsilcisi ile Samsunspor’u bir kantara koyup tartmak, elma ile armudu toplamak gibi tuhaf bir şey.

Aynı sınıfın öğrencisi değillerdi.

Güçlerinin yetmesi söz konusu bile olamazdı. Geliştirdikleri ataklar çok cılız kaldı.

Haliyle de oyunlarının karşılığını almış oldular.

Kupada üç maç geride kaldı. Kayıpsız, gol yemeden yola devam ediliyor.

İzlanda deplasmanında........

© Gazete Gerçek