Sivil toplum örgütleri, sendikalar, dernekler, vakıflar, odalar neden vardır? Bunların görevi nedir? Ne yaparlar mesela? Ne yapmaları beklenir ya da? Örneğin sadece kendi üyelerinin sorunlarıyla mı ilgilenirler yoksa yaşadıkları kentin, çevrenin, ülkenin sorunlarıyla da haşır neşir olurlar mı? Ya da olmaları gerekir mi? Bence bu "etik" tartışmayı gündemimize almamız gerekir. Neden mi? Çünkü toplumsal olarak zor bir dönemden geçiyoruz ve bu geçişlerin kaydını birilerinin tutması, sorunları görmesi, devlete, ilgililere, "bakın burada bir sorun var, bunu çözün" demesi gerekiyor. Ve bu gösterme eylemini ilk önce kendi dar çevresinden başlayıp genele yayması gerekiyor. Örnekleyeyim de kafalar karışmasın. Mesela bu ülkenin en büyük sorunlarının başında neler geliyor? Yoksulluk, çocuk işçiliği, çocuk evlilikleri, kadın cinayetleri, iş cinayetleri... Daha çok şey de sıralanabilir ama şimdilik bunlar yeter diye düşünüyorum. Şimdi sırayla soruyorum, bu kentte yaşayan, bu kentin sokaklarını arşınlayan, bu kentteki haksızlıklara şahit olan, dili döndüğünce de sorunları dile getirmeye çalışan sade bir "yurttaş" olarak soruyorum, Samsun'da yoksulluk durumu nedir, çocuk işçiliği ile ilgili rakamlar neyi gösteriyor, çocuk evliliğinde ne durumdayız? Şöyle bir eleştiri gelebilir tabi ki, "Bunlar salt Samsun'un sorunu değil" Evet, bunlar Samsun'un sorunu değil, bunlar bu ülkenin genel sorunu ancak bizler ilk önce kendi yaşam alanlarımızdaki sorunları tespit edeceğiz ki, genele bir veriyle ulaşalım.

Şimdi soruyorum, Samsun'daki eğitim sendikalarına:

-Samsun'da son 5 yılda kaç çocuk örgün eğitimden uzaklaşmıştır?

-Samsun'da son 5 yılda kaç çocuk MESEM'e gidiyor?

-Samsun'da son 5 yılda kaç çocuk iş kazası geçirdi?

-Samsun'da son 5 yılda çocuk işçi sayısı kaçtır?

-Kayıt dışı çocuk işçiliği ile ilgili durum nedir?

-Çocuk işçilerin kaçı kız, kaçı erkektir?

-Çocuk işçilerin yaş aralığı nedir?

Eğitim-Sen'e, Eğitim-Bir-Sen'e, Eğitim-İş'e, Türk Eğitim-Sen'e, Hürriyetçi Eğitim'in değerli yöneticilerine soruyorum bu soruları... Sendika olmak salt üyelerin "ekonomik" sorunlarına çözüm aramak mıdır? Sadece ekonomik kaygılarla mı mücadele verilir? Kendi alanınızla ilgili bu sorulara cevabınız nedir?

Bir başka sorum(larım) da Samsun Tabip Odası'na...

-Samsun'da işçi sağlığı ile ilgili bir çalışmanız var mı?

-Meslek hastalığı ile ilgili bir raporunuz var mı?

-Samsun'un bir hastalık haritası var mı?

-Sanayi bölgelerinde sağlık çalışmaları yaptınız mı?

-Santraller bölgesi ile ilgili elinizde bir çalışma var mı?

-Samsun'daki hava kirliliği ile ilgili elinizde bir rapor var mı?

-Son yıllarda kentte artış gösteren metamfetamin sorunu ile ilgili bir çalışmanız mevcut mu?

Hadi bir soru(lar) da TMMOB'a olsun...

-İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir çalışmanız var mı?

-Samsun'daki işçilerle ilgili bir raporunuz var mı?

-Samsun'daki kentsel dönüşüm ile ilgili raporunuz, mağduriyetlerle ilgili çalışmanız var mı?

-Şehir planlaması ile ilgili çalışmalarınız var mı?

-Samsun'daki gıda denetlemeleri ile ilgili hazırladığınız bir rapor var mı?

-Yaz aylarında Samsun’a gelen mevsimlik tarım işçileri ile ilgili bir raporunuz var mı?

Bunlar gibi binlerce soru üretilebilir. İlk akla gelen soruları yine ilk akla gelen kurumlara sordum ama inanın dernek, sendika, vakıf adı altında yüzlerce yapı var ve bunların çoğunluğu "koltuk" sevdasından öteye gitmeyen, sağda solda kendilerine "başkan" denmesinden habis bir zevk alan insanların işgal ettiği makamlar.

Bu kentin yoksul mahallelerinden, sanayideki çocuk işçilerden, kağıt toplayan çocuklardan, metamfetaminin kucağına düşmüş gençlerden, işsizlikten habersiz "elit" bir kesim var bu kentte ve hayat onlara güzel. Kapalı kapılar ardında "muhalifçilik" oynamaktan öteye gidemeyen, sokağın nabzından uzak, hedeflerini sadece "maddi kazanımlar" üzerine kurmuş olan ve bu düzenin de bir parçası olan yapılar bunlar. Dolayısıyla, bugün gündemimizde olan birçok sorunun müsebbibi de maalesef ki bu pasif kurumlar. Kendinden menkul olmayan, yaşadığı şehrin, ülkenin sorunlarını kendisine kaygı edinen kişilerin yönetimlere gelmesi dileğiyle ve sorduğum soruların örnek çalışmalarla cevaplanması muştusuyla...

Şimdi soruyorum, Samsun'daki eğitim sendikalarına:

-Samsun'da son 5 yılda kaç çocuk örgün eğitimden uzaklaşmıştır?

-Samsun'da son 5 yılda kaç çocuk MESEM'e gidiyor?

-Samsun'da son 5 yılda kaç çocuk iş kazası geçirdi?

-Samsun'da son 5 yılda çocuk işçi sayısı kaçtır?

-Kayıt dışı çocuk işçiliği ile ilgili durum nedir?

-Çocuk işçilerin kaçı kız, kaçı erkektir?

-Çocuk işçilerin yaş aralığı nedir?

Eğitim-Sen'e, Eğitim-Bir-Sen'e, Eğitim-İş'e, Türk Eğitim-Sen'e, Hürriyetçi Eğitim'in değerli yöneticilerine soruyorum bu soruları... Sendika olmak salt üyelerin "ekonomik" sorunlarına çözüm aramak mıdır? Sadece ekonomik kaygılarla mı mücadele verilir? Kendi alanınızla ilgili bu sorulara cevabınız nedir?

Bir başka sorum(larım) da Samsun Tabip Odası'na...

-Samsun'da işçi sağlığı ile ilgili bir çalışmanız var mı?

-Meslek hastalığı ile ilgili bir raporunuz var mı?

-Samsun'un bir hastalık haritası var mı?

-Sanayi bölgelerinde sağlık çalışmaları yaptınız mı?

-Santraller bölgesi ile ilgili elinizde bir çalışma var mı?

-Samsun'daki hava kirliliği ile ilgili elinizde bir rapor var mı?

-Son yıllarda kentte artış gösteren metamfetamin sorunu ile ilgili bir çalışmanız mevcut mu?

Hadi bir soru(lar) da TMMOB'a olsun...

-İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir çalışmanız var mı?

-Samsun'daki işçilerle ilgili bir raporunuz var mı?

-Samsun'daki kentsel dönüşüm ile ilgili raporunuz, mağduriyetlerle ilgili çalışmanız var mı?

-Şehir planlaması ile ilgili çalışmalarınız var mı?

-Samsun'daki gıda denetlemeleri ile ilgili hazırladığınız bir rapor var mı?

-Yaz aylarında Samsun’a gelen mevsimlik tarım işçileri ile ilgili bir raporunuz var mı?

Bunlar gibi binlerce soru üretilebilir. İlk akla gelen soruları yine ilk akla gelen kurumlara sordum ama inanın dernek, sendika, vakıf adı altında yüzlerce yapı var ve bunların çoğunluğu "koltuk" sevdasından öteye gitmeyen, sağda solda kendilerine "başkan" denmesinden habis bir zevk alan insanların işgal ettiği makamlar.

Bu kentin yoksul mahallelerinden, sanayideki çocuk işçilerden, kağıt toplayan çocuklardan, metamfetaminin kucağına düşmüş gençlerden, işsizlikten habersiz "elit" bir kesim var bu kentte ve hayat onlara güzel. Kapalı kapılar ardında "muhalifçilik" oynamaktan öteye gidemeyen, sokağın nabzından uzak, hedeflerini sadece "maddi kazanımlar" üzerine kurmuş olan ve bu düzenin de bir parçası olan yapılar bunlar. Dolayısıyla, bugün gündemimizde olan birçok sorunun müsebbibi de maalesef ki bu pasif kurumlar. Kendinden menkul olmayan, yaşadığı şehrin, ülkenin sorunlarını kendisine kaygı edinen kişilerin yönetimlere gelmesi dileğiyle ve sorduğum soruların örnek çalışmalarla cevaplanması muştusuyla...

-Samsun'da son 5 yılda kaç çocuk örgün eğitimden uzaklaşmıştır?

-Samsun'da son 5 yılda kaç çocuk MESEM'e gidiyor?

-Samsun'da son 5 yılda kaç çocuk iş kazası geçirdi?

-Samsun'da son 5 yılda çocuk işçi sayısı kaçtır?

-Kayıt dışı çocuk işçiliği ile ilgili durum nedir?

-Çocuk işçilerin kaçı kız, kaçı erkektir?

-Çocuk işçilerin yaş aralığı nedir?

Eğitim-Sen'e, Eğitim-Bir-Sen'e, Eğitim-İş'e, Türk Eğitim-Sen'e, Hürriyetçi Eğitim'in değerli yöneticilerine soruyorum bu soruları... Sendika olmak salt üyelerin "ekonomik" sorunlarına çözüm aramak mıdır? Sadece ekonomik kaygılarla mı mücadele verilir? Kendi alanınızla ilgili bu sorulara cevabınız nedir?

Bir başka sorum(larım) da Samsun Tabip Odası'na...

-Samsun'da işçi sağlığı ile ilgili bir çalışmanız var mı?

-Meslek hastalığı ile ilgili bir raporunuz var mı?

-Samsun'un bir hastalık haritası var mı?

-Sanayi bölgelerinde sağlık çalışmaları yaptınız mı?

-Santraller bölgesi ile ilgili elinizde bir çalışma var mı?

-Samsun'daki hava kirliliği ile ilgili elinizde bir rapor var mı?

-Son yıllarda kentte artış gösteren metamfetamin sorunu ile ilgili bir çalışmanız mevcut mu?

Hadi bir soru(lar) da TMMOB'a olsun...

-İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir çalışmanız var mı?

-Samsun'daki işçilerle ilgili bir raporunuz var mı?

-Samsun'daki kentsel dönüşüm ile ilgili raporunuz, mağduriyetlerle ilgili çalışmanız var mı?

-Şehir planlaması ile ilgili çalışmalarınız var mı?

-Samsun'daki gıda denetlemeleri ile ilgili hazırladığınız bir rapor var mı?

-Yaz aylarında Samsun’a gelen mevsimlik tarım işçileri ile ilgili bir raporunuz var mı?

Bunlar gibi binlerce soru üretilebilir. İlk akla gelen soruları yine ilk akla gelen kurumlara sordum ama inanın dernek, sendika, vakıf adı altında yüzlerce yapı var ve bunların çoğunluğu "koltuk" sevdasından öteye gitmeyen, sağda solda kendilerine "başkan" denmesinden habis bir zevk alan insanların işgal ettiği makamlar.

Bu kentin yoksul mahallelerinden, sanayideki çocuk işçilerden, kağıt toplayan çocuklardan, metamfetaminin kucağına düşmüş gençlerden, işsizlikten habersiz "elit" bir kesim var bu kentte ve hayat onlara güzel. Kapalı kapılar ardında "muhalifçilik" oynamaktan öteye gidemeyen, sokağın nabzından uzak, hedeflerini sadece "maddi kazanımlar" üzerine kurmuş olan ve bu düzenin de bir parçası olan yapılar bunlar. Dolayısıyla, bugün gündemimizde olan birçok sorunun müsebbibi de maalesef ki bu pasif kurumlar. Kendinden menkul olmayan, yaşadığı şehrin, ülkenin sorunlarını kendisine kaygı edinen kişilerin yönetimlere gelmesi dileğiyle ve sorduğum soruların örnek çalışmalarla cevaplanması muştusuyla...

-Samsun'da son 5 yılda kaç çocuk MESEM'e gidiyor?

-Samsun'da son 5 yılda kaç çocuk iş kazası geçirdi?

-Samsun'da son 5 yılda çocuk işçi sayısı kaçtır?

-Kayıt dışı çocuk işçiliği ile ilgili durum nedir?

-Çocuk işçilerin kaçı kız, kaçı erkektir?

-Çocuk işçilerin yaş aralığı nedir?

Eğitim-Sen'e, Eğitim-Bir-Sen'e, Eğitim-İş'e, Türk Eğitim-Sen'e, Hürriyetçi Eğitim'in değerli yöneticilerine soruyorum bu soruları... Sendika olmak salt üyelerin "ekonomik" sorunlarına çözüm aramak mıdır? Sadece ekonomik kaygılarla mı mücadele verilir? Kendi alanınızla ilgili bu sorulara cevabınız nedir?

Bir başka sorum(larım) da Samsun Tabip Odası'na...

-Samsun'da işçi sağlığı ile ilgili bir çalışmanız var mı?

-Meslek hastalığı ile ilgili bir raporunuz var mı?

-Samsun'un bir hastalık haritası var mı?

-Sanayi bölgelerinde sağlık çalışmaları yaptınız mı?

-Santraller bölgesi ile ilgili elinizde bir çalışma var mı?

-Samsun'daki hava kirliliği ile ilgili elinizde bir rapor var mı?

-Son yıllarda kentte artış gösteren metamfetamin sorunu ile ilgili bir çalışmanız mevcut mu?

Hadi bir soru(lar) da TMMOB'a olsun...

-İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir çalışmanız var mı?

-Samsun'daki işçilerle ilgili bir raporunuz var mı?

-Samsun'daki kentsel dönüşüm ile ilgili raporunuz, mağduriyetlerle ilgili çalışmanız var mı?

-Şehir planlaması ile ilgili çalışmalarınız var mı?

-Samsun'daki gıda denetlemeleri ile ilgili hazırladığınız bir rapor var mı?

-Yaz aylarında Samsun’a gelen mevsimlik tarım işçileri ile ilgili bir raporunuz var mı?

Bunlar gibi binlerce soru üretilebilir. İlk akla gelen soruları yine ilk akla gelen kurumlara sordum ama inanın dernek, sendika, vakıf adı altında yüzlerce yapı var ve bunların çoğunluğu "koltuk" sevdasından öteye gitmeyen, sağda solda kendilerine "başkan" denmesinden habis bir zevk alan insanların işgal ettiği makamlar.

Bu kentin yoksul mahallelerinden, sanayideki çocuk işçilerden, kağıt toplayan çocuklardan, metamfetaminin kucağına düşmüş gençlerden, işsizlikten habersiz "elit" bir kesim var bu kentte ve hayat onlara güzel. Kapalı kapılar ardında "muhalifçilik" oynamaktan öteye gidemeyen, sokağın nabzından uzak, hedeflerini sadece "maddi kazanımlar" üzerine kurmuş olan ve bu düzenin de bir parçası olan yapılar bunlar. Dolayısıyla, bugün gündemimizde olan birçok sorunun müsebbibi de maalesef ki bu pasif kurumlar. Kendinden menkul olmayan, yaşadığı şehrin, ülkenin sorunlarını kendisine kaygı edinen kişilerin yönetimlere gelmesi dileğiyle ve sorduğum soruların örnek çalışmalarla cevaplanması muştusuyla...

-Samsun'da son 5 yılda kaç çocuk iş kazası geçirdi?

-Samsun'da son 5 yılda çocuk işçi sayısı kaçtır?

-Kayıt dışı çocuk işçiliği ile ilgili durum nedir?

-Çocuk işçilerin kaçı kız, kaçı erkektir?

-Çocuk işçilerin yaş aralığı nedir?

Eğitim-Sen'e, Eğitim-Bir-Sen'e, Eğitim-İş'e, Türk Eğitim-Sen'e, Hürriyetçi Eğitim'in değerli yöneticilerine soruyorum bu soruları... Sendika olmak salt üyelerin "ekonomik" sorunlarına çözüm aramak mıdır? Sadece ekonomik kaygılarla mı mücadele verilir? Kendi alanınızla ilgili bu sorulara cevabınız nedir?

Bir başka sorum(larım) da Samsun Tabip Odası'na...

-Samsun'da işçi sağlığı ile ilgili bir çalışmanız var mı?

-Meslek hastalığı ile ilgili bir raporunuz var mı?

-Samsun'un bir hastalık haritası var mı?

-Sanayi bölgelerinde sağlık çalışmaları yaptınız mı?

-Santraller bölgesi ile ilgili elinizde bir çalışma var mı?

-Samsun'daki hava kirliliği ile ilgili elinizde bir rapor var mı?

-Son yıllarda kentte artış gösteren metamfetamin sorunu ile ilgili bir çalışmanız mevcut mu?

Hadi bir soru(lar) da TMMOB'a olsun...

-İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir çalışmanız var mı?

-Samsun'daki işçilerle ilgili bir raporunuz var mı?

-Samsun'daki kentsel dönüşüm ile ilgili raporunuz, mağduriyetlerle ilgili çalışmanız var mı?

-Şehir planlaması ile ilgili çalışmalarınız var mı?

-Samsun'daki gıda denetlemeleri ile ilgili hazırladığınız bir rapor var mı?

-Yaz aylarında Samsun’a gelen mevsimlik tarım işçileri ile ilgili bir raporunuz var mı?

Bunlar gibi binlerce soru üretilebilir. İlk akla gelen soruları yine ilk akla gelen kurumlara sordum ama inanın dernek, sendika, vakıf adı altında yüzlerce yapı var ve bunların çoğunluğu "koltuk" sevdasından öteye gitmeyen, sağda solda kendilerine "başkan" denmesinden habis bir zevk alan insanların işgal ettiği makamlar.

Bu kentin yoksul mahallelerinden, sanayideki çocuk işçilerden, kağıt toplayan çocuklardan, metamfetaminin kucağına düşmüş gençlerden, işsizlikten habersiz "elit" bir kesim var bu kentte ve hayat onlara güzel. Kapalı kapılar ardında "muhalifçilik" oynamaktan öteye gidemeyen, sokağın nabzından uzak, hedeflerini sadece "maddi kazanımlar" üzerine kurmuş olan ve bu düzenin de bir parçası olan yapılar bunlar. Dolayısıyla, bugün gündemimizde olan birçok sorunun müsebbibi de maalesef ki bu pasif kurumlar. Kendinden menkul olmayan, yaşadığı şehrin, ülkenin sorunlarını kendisine kaygı edinen kişilerin yönetimlere gelmesi dileğiyle ve sorduğum soruların örnek çalışmalarla cevaplanması muştusuyla...

-Samsun'da son 5 yılda çocuk işçi sayısı kaçtır?

-Kayıt dışı çocuk işçiliği ile ilgili durum nedir?

-Çocuk işçilerin kaçı kız, kaçı erkektir?

-Çocuk işçilerin yaş aralığı nedir?

Eğitim-Sen'e, Eğitim-Bir-Sen'e, Eğitim-İş'e, Türk Eğitim-Sen'e, Hürriyetçi Eğitim'in değerli yöneticilerine soruyorum bu soruları... Sendika olmak salt üyelerin "ekonomik" sorunlarına çözüm aramak mıdır? Sadece ekonomik kaygılarla mı mücadele verilir? Kendi alanınızla ilgili bu sorulara cevabınız nedir?

Bir başka sorum(larım) da Samsun Tabip Odası'na...

-Samsun'da işçi sağlığı ile ilgili bir çalışmanız var mı?

-Meslek hastalığı ile ilgili bir raporunuz var mı?

-Samsun'un bir hastalık haritası var mı?

-Sanayi bölgelerinde sağlık çalışmaları yaptınız mı?

-Santraller bölgesi ile ilgili elinizde bir çalışma var mı?

-Samsun'daki hava kirliliği ile ilgili elinizde bir rapor var mı?

-Son yıllarda kentte artış gösteren metamfetamin sorunu ile ilgili bir çalışmanız mevcut mu?

Hadi bir soru(lar) da TMMOB'a olsun...

-İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir çalışmanız var mı?

-Samsun'daki işçilerle ilgili bir raporunuz var mı?

-Samsun'daki kentsel dönüşüm ile ilgili raporunuz, mağduriyetlerle ilgili çalışmanız var mı?

-Şehir planlaması ile ilgili çalışmalarınız var mı?

-Samsun'daki gıda denetlemeleri ile ilgili hazırladığınız bir rapor var mı?

-Yaz aylarında Samsun’a gelen mevsimlik tarım işçileri ile ilgili bir raporunuz var mı?

Bunlar gibi binlerce soru üretilebilir. İlk akla gelen soruları yine ilk akla gelen kurumlara sordum ama inanın dernek, sendika, vakıf adı altında yüzlerce yapı var ve bunların çoğunluğu "koltuk" sevdasından öteye gitmeyen, sağda solda kendilerine "başkan" denmesinden habis bir zevk alan insanların işgal ettiği makamlar.

Bu kentin yoksul mahallelerinden, sanayideki çocuk işçilerden, kağıt toplayan çocuklardan, metamfetaminin kucağına düşmüş gençlerden, işsizlikten habersiz "elit" bir kesim var bu kentte ve hayat onlara güzel. Kapalı kapılar ardında "muhalifçilik" oynamaktan öteye gidemeyen, sokağın nabzından uzak, hedeflerini sadece "maddi kazanımlar" üzerine kurmuş olan ve bu düzenin de bir parçası olan yapılar bunlar. Dolayısıyla, bugün gündemimizde olan birçok sorunun müsebbibi de maalesef ki bu pasif kurumlar. Kendinden menkul olmayan, yaşadığı şehrin, ülkenin sorunlarını kendisine kaygı edinen kişilerin yönetimlere gelmesi dileğiyle ve sorduğum soruların örnek çalışmalarla cevaplanması muştusuyla...

-Kayıt dışı çocuk işçiliği ile ilgili durum nedir?

-Çocuk işçilerin........

© Gazete Gerçek