menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kendinden vazgeçmemek

15 0
10.07.2025

Her gün aynı kafayla uyanıyorsak büyük bir kayıptayız demektir. Yani bir gün önceki biz olarak, fikirlerimiz, inandıklarımız üzerinde düşünmeden, hiçbir değişikliğe gitme ihtiyacı hissetmeden hayatımıza kaldığımız yerden devam edebiliyorsak vay halimize. Hep aynı insan kalmak, hep aynı yoldan gitmek, hep aynı şeyi yemek, hep aynı şarkıyı dinlemek, hep aynı kitabı okumak, hep aynı filmi izlemek…Konforlu olduğu doğrudur; peki doğru mudur? Ya göremediğimiz gerçekler varsa, ya sandığımız veya inandığımız gibi değilse? Baktığımız pencere dışında başka pencereler de varsa? Farklı adımlar atmadan memnun olmadığımız şeyleri nasıl değiştireceğiz? Biz aynı kaldıkça ne değişebilir ki? Kaderimiz çarklarını hep aynı yöne çeviriyorsa, bir çomak sokup tersine döndürmüyorsak bizim yerimize kim yapacak?


Korkularımız ve garanticiliğimiz köklü değişimler yapmamıza engel olur, taşın altına elimizi koyamayız. Büyük tedirginliklerle ikilemlerin içinde kalırız. İnsanın en büyük temayülü budur, ikilemler… Murat Aldemir’in dediği gibi: “Her insan mutlu olmayı ister; ama öncelikle daha mutsuz olmamayı tercih eder. Her insan sevinç yaşamak ister; ama öncelikle üzülmemek ister. Her insan daha iyi bir maaş ister; ama öncelikle mevcut maaşının azalmamasını tercih eder. İnsan iyiyi arzular; fakat öncelikle daha kötü olmamasını ister. Hayat boyu daha olumluyu isterken, daha olumsuzuna engel olmaya odaklanır. Kimse bile bile acı çekmeyi tercih etmeyeceğine göre günümüz yasalarının tüm odağı da olumsuza set kurmamaya yöneliktir. İnsan, ilk insanda bize öğretilenle birlikte olumsuzu benimser, olumluyu ister.”


Tüm enerjimizi olumsuzu başımızdan def etmeye çalışarak geçirirken olumlu olanlar rüyalarımızı süslüyor. Her........

© Gazete Gerçek