İdealler ve idealistler
Günümüzde herkes birtakım zorluklar yaşarken idealistlerin hali perişan. Sadece bizim ülkemizde değil, dünyanın her yerinde. Tüm insanlığın idealistlere bakışı alay etme, küçümseme, hayalperest ve gereksiz coşkulu bulma yönünde. “Görev adamı” olmak eskiden çok büyük bir meziyet olarak görülürken şimdi “enayilik” olarak algılanıyor ve algılatılıyor. Malumunuz böyle insanlar dirayetli tavırlarıyla bazılarının potansiyel müşteri kadrajına girmediğinden, eğilip bükülüp kişilikleri istedikleri şekle kolayca sokulamadığından onlar için pek arzulanan bir tür değil. Ne kadar azalırsa toplumlar o kadar kolay ele geçirilebilir. Hedefleri doğrultusunda yapması gerekeni sorgusuz sualsiz yaptıkları, karınca kadar çalışkan oldukları ve büyük hayaller kurdukları için hedef gösteriliyorlar. Bir toplum çökertilmek isteniyorsa onlardan başlanması gerektiğini çok iyi biliyorlar.
Bu hal oyunun en önemli parçası, oyunun ikinci önemli parçası ise çakma idealler ve idealistler üretilerek bunların pazarlanması. Bunu ulu orta yapmıyorlar; her türlü psikolojik ve teknolojik donanıma sahip olduklarından hayatlarımıza, hatta zihinlerimize kadar sızıyorlar. İşe eskilerin silinmesi ve devre dışı bırakılmasıyla başlıyorlar. Yenileri yerleştirmek çocuk oyuncağı; güzel ambalajlanmış, çok janjanlı ve ömür boyu mutluluk garantili olduğundan havada kapışılıyorlar. İnsanlığın işine yarayacak yeni bir icat, bir sanat eseri yaratmak veya sosyal hayata katkı sunan bir kuram ortaya koymakla ilgili değil. Makyaj yapmayla, kombin dizayn etmeyle, çılgınca alışverişle ilgili bize layık görülen idealler. (Onların işine gelen demeliydim, çünkü tamamı büyük şirketlerin ve elitlerin ürünlerinin pazarlanmasıyla ilgili.) Epey de bir başarılı oldular, bir gence idealinin ne........
© Gazete Gerçek
