Biz yapmalıyız!
Çoğu zaman zordur gemileri yakmak, var olanı yıkıp yeniden yapmak. O ilk adım, o ilk karar zorlar hepimizi. Kötülerin kazanmasının sebebi de budur hep; hedefe doğru yollanacak ilk kurşun çıkmaz ağızlardan. Dünyanın bu kadar zor bir yer olmasının sebebini yıllar yılı düşünüyoruz, bir sonuca varamadık henüz. Oysa besbelli işte: Kıpırtısız kalmamız. Uzun zaman da bu vaziyette kalacağız gibi görünüyor. Birkaç kişinin kendini paralarcasına ortalara çıkıp uyarılarda bulunması da pek işlemiyor içimize; zira korkudan kirpi gibi tostop olduk. Kaplumbağa mı demeliydik? Zira, kirpi bir süre sonra gevşer ve normal haline dönebilir. Bizim durumumuzu en iyi kaplumbağa örnekliyor sanırım. Kendi kabuğumuza çekildik, sel mi gelecek, yangın mı çıkacak bekliyoruz çaresizce. Sanki gelse bize zarar vermeyecekmiş gibi görmemeyi yeğliyoruz; hatta duymamayı ve mümkünse hiçbir şekilde dillendirmemeyi. Eee, bizler de haksız sayılmayız. Gölge cisminden, sahte gerçeğinden, yalancı dürüstten ayrılamaz oldu. Öyle bir çağda yaşıyoruz ki gerçek düşmanlarımız kim bilemiyoruz. Şöyle yiğitçe meydana çıkıp dövüşmüyorlar, niyetlerini açıkça belli etmiyorlar. İnsanla ilgili her türlü bilgiyi hatmetmek zorunda hissettiğimizden kişisel şeycilere bizi muhtaç kıldı kader. Onun çarklarında öğütülmemek için neler neler alıp okumuyoruz ki? Vakti zamanında ben de sıkça yapıyordum. Bir de baktım hiçbir işe yaramıyor. Kitap diye kütük kütük yığıyorlar, tomarlarca para sayıyor insanlar yine bir şey olduğu yok. Çünkü bunları yazanların çoğu uzman olmadığı gibi kendine de bir hayırları dokunmamış. (Bir şeyler başarmış ve insanlara bu konuda bilgiler sunanları ayrı tutuyorum.) Bakıyorsun; adam bir sürü işte çuvalladığı halde sonunda konuşmacı olmuş yahut “Yaşam Koçu”.........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d