BİR ÜLKENİN RUHU NASIL TÜKENİR?
‘’Kötülerin kaybetmediği bir ülke, çocuklarına ahlakı öğretemez.’’
Her köşe yazısında aktif gündeme aldığım, belli bir süredir düzenli periyotlar halinde yazıyor olmama rağmen asla değişip dönüşmeyen şeyler var. Ülkemizin gündemi gibi. Buruk, kırık, kırgın, ayrıştırılmış, incinmiş, incitilmiş, umudunu kaybetmiş. Yanıyoruz, yakıyoruz, ölüyoruz, öldürülüyoruz, fikirlerimiz yüzünden yargılanıyoruz ya da yargılıyoruz. Kısır bir döngünün esiri olmuş durumdayız. Bu sarmaldan çıkamıyoruz. Hak, hukuk, adalet, eşitlik içi boş birer kavramdan ibaret artık. Sistematik bir biçimde duyarsızlaştırılıyoruz. İnançlarımız, inandıklarımız perdenin arkasında kalıyor. Maddi çıkarlar, sağlanacak fayda, alacağımız haz belirliyor ahlaki değerlerimizi ya da olaylara karşı tutumumuzu. Adalete bizden birinin hiç ihtiyacı olmayacak gibi yaşıyoruz. Başka insanların yaşadığı acı, haksızlık, kayıplar bize hiç uğramayacak bir ihtimali izler gibi kayıtsız, duygudaşlık kurmadan izliyoruz. Nasıl bu kadar emin olabiliriz ki?
Bugün yangınlarla boğuşurken, yarın tedbirsizliğimizden kaynaklı........
© Gazete Gerçek
