ADALET GÖĞÜN DİREĞİDİR, YIKILIRSA GÖKYÜZÜ YERİNDE DURMAZ
Bir gün herkesin ihtiyaç duyacağı, iyiye fayda kötüye ceza veren, tüm erdemleri kendisinde toplayan nihai amaç.
Yasaların herkes (hiçbir mevki, makam, unvan ayırt etmeksizin) için eşit bir şekilde tahsis edilmesi, hukuka uygunluk ve insanların hakkının gözetilmesi olarak tanımlanan adalet tek kelime ile doğruluk üzerine olmak, doğru olmak demektir. Adalet mekanizmasının kabuk değiştirdiği toplumlarda kaos hakimdir. Yine adaletin kişiye veya kuruma göre esnetildiği durumlarda da huzursuzluk ve güvensizlik hâkim olur. Dünyada yaşanabilir bir nizam kurmak istiyorsak çok fazla şey yapmaya ya da karmaşık işler yapmaya gerek yok sadece adaletin işlemesi yeterli olacaktır. Adalet, kâinatın ruhudur menfi çıkarlar için ya da gücü elinde tutanlar için bir yaptırım gücü, rakip eleme yöntemi hiç değildir. Adalet güçten yana değil haktan yana olandır.
Nefret ikliminin ve kutuplaştırmanın, ayrıştırmanın bu denli popüler olduğu bir dönemde yaşıyor olmanın yaratılışımıza, fıtratımıza ne denli aykırı olduğunun farkında değiliz. Ve hatta inandığımızı iddia ettiğimiz, savunduğumuz bütün değerlere.
Ruh sağlığımız diye her daim bahsettiğimiz mevzu bireysel bir mesele değildir, ruh sağlığı toplumsaldır dolayısıyla politiktir. Suçluların, kötülerin cezalandırılmadığı bir dünya bizi daha kaygılı daha stresli daha güvensiz bireyler haline getirir.
Tarih tekerrürden ibarettir. Zamanın ruhunun ve toplumsal koşulların yarattığı liderlere dair........
© Gazete Gerçek
