Diyarbakır'da baharı aratmayan miting
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti) Diyarbakır'da düzenlediği "Barış İçin Özgürlük" mitingin hazırlıkları erken başlamıştı. BDP ve DEM Parti milletvekilleri ile partilerin yöneticileri kentin kalabalık semtlerini dolaşıp Diyarbakırlıları mitinge davet etmişlerdi. Mitinge önem atfediliyordu. Mitingde verilecek mesajlar ile katılım, hem İmralı'ya hem de Ankara'ya mesaj olacaktı. Belki bu nedenle, DBP ve DEM Parti'nin oluşturduğu heyet, CHP, Yeniden Refah, Saadet Partisi, Azadi Partisi'ni ziyaret ederek, süreçle ilgili bilgilendirmede bulundu. Bir gün kentteki bütün siyasi partiler barış ve özgürlük için ortak bir miting düzenlese, diye bir olasılık geçiyor insanın aklından.
Olasılık ya da hayal bir tarafa, miting kalabalık olacak mıydı? Şimdilik, esas soru buydu. Bu soruyu soranlara, Öcalan'ın bir mesajı okunmayacaksa miting neden kalabalık olsun, diye kontra bir soru sormuştum.
Sorduğum sorunun insanı gıcık eden bir tarafı olduğunu kabul ediyorum. Ancak hepten kötü bir soru değildi ve son yılların gerçeğine işaret ediyordu. Şöyle ki: Diyarbakırlılar son 10 yılda çok baskı gördü. Gözaltılar vakayı adliyeden oldu. Aynı şekilde belediyelere kayyımlar atandı ve kayyımlar, hiç hicap duymadan önceden hazırladıkları isimliklerini ceplerine koyarak seçilmişlerin makamına koşturdu. İlk icraatları da yüzlerce insanı işten çıkarmak oldu. Hükümet kanadından sarf edilen her söz, hukuktan ekonomiye kadar, Kürtlerin üzerindeki baskının hız kesmeksizin devam edeceğini ifade eder nitelikte oldu. Savaş uçaklarının her kalkışı, zehirli dil gibi, şiddet sarmalının devam ettiğini hatırlatıyordu.
Uzatmadan, bütün bu nedenlerden dolayı basın açıklamalarından miting gibi eylemlere kadar birçok etkinlik, katılım olarak zayıf geçiyordu. Newroz etkinlikleri ile son belediye seçimleri hariç. Newroz, siyasi partilerden bağımsız olarak bütün Kürtlerin bayramıydı. Son yerel seçimlerin ardından Büyükşehir Belediyesi'ne düzenlenen yürüyüşün kitleselliği ile kararlılığını ise, hükümetin bir çeşit alışkanlık haline getirdiği, kayyım atama politikasına isyanın nişanesi olarak okumak........
© Gazete Duvar
