Yaşayan bir kültürel miras: Tim Burton
Pastel renklerle fon oluşturan bir kasaba manzarasının yakın planında, belli belirsiz bir el gölgesi gördüğünüzü hayal edin; gittikçe uzayan bu gölgedeki parmakların uzun ve sivri olduğunu fark ediyorsunuz zaman içerisinde ve bu belirsiz nesnenin bir makas olabileceği imgeler dünyanızda derhal yansıma buluyor. Sonra ekranda bu makas elli kahramanın karanlık maceralarında oradan oraya koştururken buluyorsunuz kendinizi. Scissorhands filmini ilk izlediğimdeki duygularım karışıktı ama epey büyülenmiştim.
25 Ağustos 1958’de doğan Tim Burton, bir gün defterine karaladığı yaratıkların ekranların baş kahramanları, unutulmaz sahneleri olacağını tahmin ediyor muydu bilemiyorum ama onun bize sunduğu tüm sahneler, fantezi kitaplığımızı epey genişletti. Yaratıcılığın bu türlüsü, mevcut dünyamıza bir eklenti niteliğinde, o kişi olmasa asla göremeyeceğimiz, düşünemeyeceğimiz imgeleri, renkleri, sahneleri, yüz ifadelerini, postürleri, atmosferleri belleğimize sokuyor; bir bakıma yaşadığımız dünyayı arttırıyor. Arttırılmış gerçekliğin analog hali gibi.
Kaliforniyalı Burton, kendine özgü gotik ve büyüleyici estetiği ile sinema ve tasarım dünyasında eşsiz bir yere sahip. Karanlık fantezi diyebileceğimiz üslubu ile sıra dışı bir mizah algısını birleştiren bu deha, korku ile eğlence arasında gidip gelen hikayeleri ile sinir uçlarımıza dokunan ikonik eserler yarattı.
Burbank’ ta banliyö ortamında büyüyen Tim kendini çoğunlukla bir yabancı gibi hissedermiş. Bilirsiniz çoğu yaratıcı profilin çocukluğunda bu yalnızlık duygusu hakimdir. Yalnız kalan çocuk beyni, kendine bir oyun gerçekliği kurar; sanıyorum bu eyleme sık başvurması onda bir yaratıcı düşünce alışkanlığı sağlıyor. Yaratıcılığın ortaya konması için bir kendikendinelik gerektiğini kendimden de biliyorum. Burton da çocukken hem yalnızlık çekiyor hem de çok sevdiği korku filmlerini izlerken, kendi kahramanlarını çizgiye döküyordu.
Burton’ın yönetmenlik kariyeri, 1985 yılında Prewee’s Big Adventure ile başlasa da sanıyorum herkes onu 1988 yapımı Beetlejuice ile tanıdı. Bu film hem ürküten hem de renkli kahramanlar sunan yapısı ile dönemi için çığır açıcı oldu. 1990 yapımı Edward Scissorhands, yalnızlık ve kabullenme üzerine etkileyici bir hikaye sunuyordu. Burton’ın hüzünlü karakteri........
© Gazete Duvar
