menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ukrayna’ya ne olacak II: Münih’teki göz yaşlarından Çin ile rekabete

58 1
21.02.2025

Ukrayna’nın borçlarının yarattığı boyunduruğu dün bu köşede ele almış ve AB’nin aslında Ukrayna özelinde denediği dış politika hamlesinin Trump duvarına toslayabileceğini ifade etmiştik. Ukrayna’ya ne olacak sorusu, bugün ABD ile Avrupa arasında kurulan ittifakın da bir yönüyle seyrini tayin edecek. Bu çerçevede ilk olarak Münih’te olanlara, oradan Riyad’a ve son olarak Ukrayna’nın değerli minerallerinin ifade ettiklerine odaklanmak yerinde olacak.

Almanya’da gerçekleşen 61’inci Münih Güvenlik Konferansı, gergin biçimde başladı, öyle de bitti. O Münih Konferansı ki Putin’in 2007’de ‘Tek kutupluluk dediğiniz kafanıza göre istediğiniz yeri işgal etmeniz, biz bunu kabul etmiyoruz’ tepkisiyle akıllara kazınmıştı. Bu sefer Putin değilse de ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, demokrasiden Ukrayna’ya oradan ifade özgürlüğüne uzanan salvolarla Avrupa’yı adeta yerden yere vurdu. Vance’in elinde çiçekle gelip “well done” diyeceğini mi bekliyordu Avrupa bilinmez, ancak Münih Güvenlik Raporu’nun ‘Çoklu Kutuplaşma (Multipolarization)’ isimli raporu aslında olacakları haber veriyordu. Bu hacimli raporu okuduğunuzda eksik bırakılan, atlanan, bilerek isteyerek yok sayılan bir neden sonuç ilişkisi dikkat çekiyor ki, Avrupa’nın şaşkınlığını da anlatıyor. Hatta şunu söyletiyor: Gerçekten dünya nasıl bir dönüşümden geçiyor ve bunun altındaki nedenlerin farkında mısınız?

Raporda küçük bir tespit görüyoruz, liberalizme içeriden itiraz var deniyor ve öyle bırakılıyor. Dünyada milliyetçi popülizmin yükseldiği bulgusu paylaşılıyor. Peki ama neden? Misal neden dünyada liberalizme/neoliberalizme itiraz var? Dünyada belli ellerde biriken servetin tarihin hiçbir dönemiyle kıyas kaldırmayacak bir uçurum yaratması bu resmin neresinde duruyor? Örneğin bunun göçmen düşmanlığından ırkçılığa varan durumla bir ilişkisi yok mu? 1980’lerde dünyayı yıkıma götürecek bu ekonomi-ideolojik reçetenin sonuçlarına hiç mi kafa yorulmuyor? Raporda bu soruların yanıtı yok. Buna gerek görülmemiş. Zaten aksi olsaydı, ‘bu toplantıda sol partiler nerede?’ sorusuna gerek kalmazdı. Brüksel’den Madrid’e, Londra’dan Varşova’ya şayet Avrupa aşırı sağ niye yükseliyor sorusuna yanıt bulduğunda belki şaşkınlığı azalır.

Münih’te Christoph Heusgen, Vance’in aşağılamalarına ağlamıyordu, son dönemiydi ve veda ediyor, geride belirsizlik ve kaos kaldığına üzülüyordu. Zaten biraz var olanı anlama gayreti olsa göz yaşını sistem nereye gidiyor, halklar neden karamsar ve mutsuz, Draghi Raporu’nun “uyanın yok oluruz” tespitine ağlardı.

Avrupa tabiri caizse derdine yanarken, Putin-Trump görüşmesi sonrasında iki ülkenin dışişleri bakanlarının başında olduğu ABD ve Rusya heyetleri Suudi Arabistan’da bir........

© Gazete Duvar