menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ABD Ukrayna minerallerinin yarısını alarak savaşın kazananı mı oluyor?

25 1
26.02.2025

2022’den bu yana devam eden Ukrayna Savaşı’nda Trump iktidarıyla beraber sıcak çatışmadan savaş zararını tanzimine doğru geçilmiş gibi görünüyor. Var olan yanlış anlamaların aksine Ukrayna bir ülkeden veya diğer ülkelerden zararların karşılanması için tazminat almayacak. ABD’nin hibe olarak verdiği, silah ve ekonomik destek yardımlarının karşılığı olarak enerji ve kritik minerallerini ABD’nin kullanımına açacak. En azından Financial Times’in geçtiği haber bu yönde. Trump’ın Ukrayna’yı uzlaşmaya iknası, “Rusya’yı gösterip, kaynakları vermeye razı etmek olarak” yorumlanabilir. Bu analizde Ukrayna ile varılması muhtemel anlaşmaya, bunun önemine ve Trump hakkında verdiği ipuçlarına odaklanacağız.

Basına yansıyan bilgiler uyarınca ABD ile Ukrayna arasında en azından taslak düzeyinde olsa da kritik mineraller, petrol ve doğal gaz gibi kalemlerde bir anlaşma zemini yakalanmış. Buna göre ABD’nin kuracağı bir yatırım fonu aracılığıyla, ABD’li şirketler Ukrayna’da mineral ve enerji kaynağı çıkarılması sürecini üstlenecek. Buradan elde edilen gelirin yarısı Ukrayna’ya aktarılacak, diğer yarısı Amerikan şirketlerine ve ABD’nin kendisine gidecek. ABD kaynakları anlaşmada bir güvenlik garantisinden bahsetmiyor. Trump’ın bu öneriyi de şöyle temellendirdiği söyleniyor: ABD’nin ekonomik yatırım yaptığı, Ukrayna ile güçlü ekonomik ilişkilere sahip olduğu bir düzlemde (yatırım değil, bildiğimiz sömürgeleştirme) Rusya veya başka bir aktör ona saldırmaya, güvenliğini riske atma cesaret edemez. Özetle aslında ABD bir anlamda şunu söylemiş oldu: ‘Benim sömürgem olursanız, benim yatırımcılarıma alan açarsanız, kazancın yarısını bana verirseniz; kim niye size saldırsın, korkmayın arkanızda ben varım’.

Burada ortaya çıkan resim sadece Ukrayna açısından değil, dünyanın genelinde Trump’ın izleyeceği strateji açısından da güçlü ipuçları veriyor ki bunun bazı örneklerini Kanada ve Meksika’ya dönük tarifelerde de gördük. Trump, Gazze’de Ukrayna’da en olmaz, akla mantığa, insanlığa, vicdana sığmayan taleplerle masaya geliyor. Bu arada da Ukrayna örneğinde Rusya ile yakınlaşmasını bir koza dönüştürdü ve adeta Rusya’yı bir baskı aracı olarak kullandı. Sorunun karşı tarafı bu olmaz taleplere hayır dediğinde, geri çekilip genellikle daha kötü sonuçlara neden olacak bir ilişki geliştiriyor. Bu noktada........

© Gazete Duvar