'Pezeşkiyan nükleer uzlaşıyla yaptırımlardan kurtulmayı hedefliyor'
Geçtiğimiz yıl dünyada en zor ve beklenmedik gelişmelerin yaşandığı bölge Ortadoğu’ydu. İsrail’in Gazze’ye dönük başlattığı savaşa Lübnan eklendi. Aynı dönemde İsrail ile İran arasında karşılıklı misillemelerin yaşanması bölgeye dönük öngörüleri yeniden şekillendirdi. İsrail’in Suriye’de iktidar değişimi sonrası burada kendini garantiye almaya dönük pratikleri, sıra İran’da mı sorusuna neden oluyor. ABD’de Trump’ın ikinci dönemine 20 Ocak’ta başlayacak olması ve atadığı kabinenin aşırı İsrail yanlısı olarak görülmesi İran’a dönük ABD ile İsrail arasında ortak bir harekat olur mu sorusunu daha da yakıcı kılıyor?
İran 2024’te hem içerde hem de bölgede nasıl zorluklar yaşadı? Direniş Ekseni'nin aldığı hasar Tahran’da hesapları güncelledi mi? ABD ile İran arasında müzakereler yeniden başlayabilir mi? İran’ı 2025’te hangi sorunlar bekliyor? Bu soruları ve İran’ın geleceğini, 2024’te karşı karşıya kaldığı zorlu sınavları, TOBB ETÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesi olan Dr. Gülriz Şen ile konuştuk.
Şen’e göre İran, 2025’te eski nüfuzunu kaybettiği Suriye’deki geçiş dönemini yakından takip edip, istikrarsızlıklar üzerinden yeni rejime muhalif kesimlerle orta ve uzun vadede ilişkilerini geliştirme yolları arayacaktır. Tahran özellikle Suriye’deki Kürt aktörler ile ilişkilerini derinleştirme arayışına girebilir.
2024 İran açısından direniş ekseninin ciddi hasar alması, cumhurbaşkanı ve dışişleri bakanını kazada kaybetmesi, Hamas Lideri Haniye’nin Tahran’da öldürülmesi ve Suriye'den çekilme gibi başat ve sarsıcı olaylarla kapandı. İran için 2024’ü değişen dengeler açısından nasıl değerlendirirsiniz?
2024, İran için hem iç hem de dış siyaset açısından zorlu ve öngörülemez gelişmelerle dolu bir yıl oldu. İç siyasette Cumhurbaşkanı Reisi ve Dışişleri Bakanı Emir Abdüllahiyan’ın helikopter kazasında hayatlarını kaybetmelerinin ardından iki aydan kısa süre içinde Cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleştirildi. Reformcu aday Mesud Pezeşkiyan İran’ın yeni cumhurbaşkanı olurken, reformcu cenahtan ve halk tarafından tanınan bir adaya yarışma şansı verilmesi müesses nizamın Mahsa Amini protestoları sonrası toplum ile ilişkilerinde hasar kontrolü arayışının bir neticesiydi.
‘PEZEŞKİYAN İKTİDARI İÇİN HEM BEKLENDİK HEM DE UMULMADIK ZORLU JEOPOLİTİK GELİŞMELER YAŞANDI’
İran’ın iç siyasette ve ekonomide büyük zorluklar ile yüzleştiği kritik bir kavşakta hükümetin başına geçen Pezeşkiyan iktidarı için hem beklendik hem de umulmadık zorlu jeopolitik gelişmeler de söz konusuydu. Aslına bakılırsa, 2024’ün, 7 Ekim 2023’ten bu yana bölgede durulmak bilmeyen savaş ikliminin gölgesinde şekilleneceği belliydi. İsrail açısından İran, 7 Ekim’de Hamas’ın gerçekleştirdiği saldırının olağan şüphelisi ve azmettiricisiydi. İran bu suçlamaları kesin bir dille reddederken, bir yandan İsrail tarafından Gazze Savaşı’nın içine çekilmekten kaçınıyor, öte yandan bölgedeki müttefikleri Hamas ve Hizbullah’ın yıkımına engel olamadığı bir süreçten geçiyordu. İsrail, 2020’lerden bu yana benimsediği “Ahtapot Doktrini” uyarınca sadece Direniş Ekseni’nin Hizbullah, Hamas, Husiler gibi devlet-dışı aktörlerini değil, beyni........
© Gazete Duvar
