menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kürt Sorunu bir demokratikleşme, bir toplumsal barış sorunudur

30 7
10.02.2025

Kavramlar; sosyal bilimlerin mutfak malzemeleri, erzak deposu. Bir soruna dair analiz; kavramlar, o sorunun etrafında dönüp duran kavramlar üzerine yapılan serin kanlı bir tartışma, bir müzakere değilse, hiçbir şeydir; Fikret Başkaya Hocanın şeyleri adıyla çağırmak olarak tanımladığı hususu ben de çok önemsiyorum: “İdeoloji ne?” dense, şeyleri adıyla çağırmamak, tevil etmek, çarpıtmak ve/ya unutturmak derdim. Sahi, eğer ideoloji bir yanılsama, Althusser’in altını çizdiği gibi; “…bireylerin gerçek varoluş koşullarıyla aralarındaki hayalî ilişkileri”(1) ise şeyleri adıyla çağırmamak da bize devletin ideolojik aygıtlarını işaret etmez mi? Bu ideoloji, bu şeyleri adıyla çağırmama, yanılsama Kürt Sorunu’nda da Anadolu insanının, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının -yine Althusser’den destek alarak söyleyeyim- “..gerçek varoluş koşullarını hayalî bir biçimde tasarla[malarına]” neden olmuyor mu? Kafanızı şişirmeyeyim… Yanılsamanın ideolojinin; şeyleri adıyla çağırmamanın da yanılsamanın gübresi olduğunu düşünüyorum. Tanımlamadan kavramlar üzerinde sohbet etmeden göz alıcı elbisesiyle biz nâçiz kullarına mah-cemâlini gösteren yüce kralımızın giyim zevkini tartışamayız; yüce kralımızın hiçbir şey giymediğini söyleyen o çocukcağızın da kulağını boş yere çekip durmayın. Tamam, patavatsız ama patavatsızlığı, fütursuzluğu kötü niyetinden değil; bizler kadar ideolojiye maruz kalmamasından, gerçek varoluş koşullarını hayalî bir biçimde tasarlamayı henüz becerememesinden kaynaklanıyor.

Gelelim zurnanın zırt dediği yere: Ben Kürt Sorunu’nun Kandil’le, Abdullah Öcalan’la, Rojava’yla, PYD’yle, Murat Karayılan’la… hatta genel olarak sıradan Kürtlerle bile alâkalı olduğunu düşünmüyorum. “Kürt Sorunu yok, Türk Sorunu vardır”cıları da bir kenara koymak lazım. Sorun etnik olmadığı gibi, teröre indirgenerek de tanımlanamaz; hele hele sadece kişiler ve örgütler üzerinden Kürt Sorunu’nun konuşulması da bizi yine Althusser’in Devletin İdeolojik Aygıtları kitabına götürür.

Ya “Kürt Sorunu”? Lösemiye Kan Sorunu, katarakta Göz Sorunu, egzamaya Deri Sorunu deyip geçmek ne kadar doğruysa, yıllardır yüreğimizi yakan bu heyûlâya da Kürt Sorunu demek o kadar mantıklı. Varın, alışkanlık diyelim, galat-ı meşhur diyelim; daha........

© Gazete Duvar