menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Okul bahçeleri beton mu, bostan mı olmalı?

28 1
02.03.2025

Düşünün, bir çocuğun gözlerini kocaman açarak toprakta kendi elleriyle bir fasulye filizlendirdiğini… Sabah suladığı domatesleri öğle yemeğinde tabağında gördüğünü… Ve öğrendiği her şeyin sadece bir kitaptan değil, doğrudan doğanın kendisinden geldiğini.

Bugün dünyada milyonlarca çocuk için okul yemekleri hayati bir besin kaynağı. Yaklaşık 418 milyon çocuk, her gün okulda bir öğün ücretsiz yemek hakkından faydalanıyor.

Peki, mesele sadece çocukları doyurmak mı? Yoksa okul bahçelerini betonla değil, bostanlarla doldurarak, onların hem daha iyi beslenmesini hem de üretmeyi öğrenmesini sağlamak mı?

Buna en iyi yanıtı, okul bostanlarını eğitimle buluşturan ülkeler veriyor. Dünyanın dört bir yanında çocuklar, yalnızca okulda yemek yemekle kalmıyor, o yemeğin kaynağını da öğreniyor. Araştırmalar açıkça gösteriyor ki, okul bostanlarında aktif rol alan öğrenciler, öğle yemeklerinde üç kat daha fazla sebze ve meyve tüketiyor. Ve dahası, bahçede öğrenmek, beraberinde yalnızca sağlıklı bir beden değil, daha başarılı bir akademik hayat da getiriyor; çocuklar doğayla bağ kuruyor, hayatı bizzat deneyimleyerek öğreniyorlar.

Kenya’daki St. Francis Kiptulon Lisesi’nin müdürü Francis Kunusia, 2023 yılı Kasım ayında katıldığı bir toplantıda, okulun sadece dört duvar arasında değil, aynı zamanda doğanın içinde bir öğrenme alanı olabileceğini keşfetti.

Bunun üzerine 2024’ün kısa yağmur sezonunda, okul bahçesinde Nyota fasulyesi ekmeye karar verdi. Bu 1,5 dönümlük alan yalnızca öğrencileri beslemekle kalmadı, aynı zamanda çocuklara tarımın gücünü öğretti.

Nyota fasulyesi, çocukların demir ihtiyacının ’ini karşılayan, besleyici bir ürün. Özellikle Afrika ve Latin Amerika'da, 300 milyondan fazla insanın beslenmesinde temel bir bitkisel protein kaynağı...

Öğrenciler bu fasulyeleri yetiştirdi, hasat etti ve okul yemekhanesinde yedi. Hatta okulun atletizm kulübü, bu üretimden elde edilen gelirle kendi antrenman masraflarını karşıladı. Yani okul, eğitim verdiği kadar üretmeye de başladı.

Kenya’da 200’den fazla okul bu modeli uyguluyor. Çocuklar, ıspanak, lahana, manyok ve tatlı patates gibi ürünleri yetiştiriyor. Tavuk ve koyun besleyerek gübre elde ediyorlar. Ve tüm bunlar, sadece ücretsiz okul yemek programlarını desteklemek için değil; aynı zamanda çocukların doğayı öğrenmesi, kendi gıdalarını üretmesi ve geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlemesi için yapılıyor.

Peki, bu sistem sadece Afrika’ya mı özgü? Kesinlikle hayır!

ABD’nin Teksas eyaletinde Austin Bağımsız Okul Bölgesi’nin (AISD) Bahçeden Kantine programı, öğrencilerin kendi yetiştirdikleri sebzeleri öğle yemeklerinde yemelerini sağlıyor.

Programa katılan her okulda, bahçeden kantine giden yiyeceklerin güvenli olmasını sağlayan bir bahçe lideri bulunuyor.

Ayrıca bölge yönetimi, belirli mevsimlerde "ekim........

© Gazete Duvar