menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Geride kalan haysiyettir

249 20
yesterday

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah ve halefi Haşim Safiyeddin dün Beyrut'ta düzenlenen milyonluk cenaze töreniyle uğurlandı.
Orta Doğu’da direnişe dair büyük bir miras bıraktı. 79 ülkeden temsilcilerin katıldığı tören sadece bir uğurlama değil aynı zamanda direnişin çökertildiği iddiasına verilen bir yanıttı. İşgale karşı direncin bitirilemeyeceğini, birkaç asırlık zeytin ağacı gibi Lübnan toplumunu derinlemesine sardığını gösteren bir yanıt.
İsrail saldırganlığının en sarsıcı sonuçlarından birisi kuşkusuz Nasrallah’ın öldürülmesiydi. 27 Eylül 2024'te Nasrallah’ın bulunduğu binaya 84 ton patlayıcı attılar. Bunu büyük bir coşkuyla kutladılar. Gazeteciler bile ekranda kadeh kaldırdı. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ölümcül darbeleri Orta Doğu’da güç dengesinin değişiminin başlangıcı ilan etti. Amerikan yönetimi de haritaları değiştirmeye namzet yeni düzen iddiasına arka çıktı. Washington'ın izni olmadan zaten bu suikast düzenlenemezdi.
Daha önce İsrail’in neden Nasrallah’ı öldürmediği çok sorulan bir soruydu. Halbuki Abbas Musavi ve İmad Muğniye gibi liderleri öldürmüştü.
Eski CIA Başkan Yardımcısı Bobby Ray Inman'a göre buna engel ABD yönetimiydi. Soru Teksas Üniversitesi’nde konferans veren Prof. Dr. Esad Ebu Halil’e de yöneltilmişti. Yanıtını Ebu Halil'i dinlemeye gelen Ray Inman vermişti:
“ABD hükümeti İsrail hükümetine Nasrallah'a suikast düzenlemesine izin vermeyeceğini kesin olarak söyledi. Suikastın yankıları o kadar büyük olur ki Amerika bunlarla uğraşmak istemez.”
Belki Amerikalılar, 2020’de Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’yi öldürdükten sonra İran’ın buna verdiği sınırlı yanıttan cesaret alarak artık daha ileri gidebilecekleri sonucuna vardı.
İran “Stratejik Sabır” siyasetiyle aldığı darbeler karşısında yanıtlarını ölçülü tutuyordu. Bu siyaset İsrail’in önündeki bazı kırmızı çizgilerin kaldırılmasını kolaylaştırdı.
Kuvvetle muhtemel çağrı cihazı teröründen sonra Biden yönetimi, İsrail’in bu kez direnişi Lübnan’dan söküp atabileceğini düşündü ve engeli kaldırdı.

***

Kuşkusuz İsrail için alınabilecek en büyük intikam Nasrallah’ın öldürülmesiydi. Çünkü İsrail’i ilk kez işgal ettiği topraklardan direnişle çıkartan bir hareketin lideriydi.
Nasrallah 26 Mayıs 2000’de Bint Cubeyl’deki meşhur konuşmasında, “İsrail, sahip olduğu nükleer silahlara ve Ortadoğu’nun en güçlü hava kuvvetlerine rağmen örümcek ağından daha zayıftır” diyordu. Askerlerini bununla motive etti ve direnişi büyüttü.
2000 bir milattı. İşgal güçlerinin Lübnan’dan çekilmesi sadece bir hezimet değildi. Aynı zamanda uzlaşma ile direniş arasındaki çizgiyi ortaya koyan bir sonuçtu. Bundan sonra diğer direniş hareketlerine de yön verecekti.
O ana kadar hem İsrail’in yenilmezliğine hem de barış anlaşmalarıyla sonuç alınacağına ikna edilmiş geniş bir Arap dünyası vardı. Ve bu konsept yıkıldı.
Hatta 1993’de İsrail’le Oslo Barış Anlaşması’nı imzaladıktan sonra hiçbir şey elde edemeyen, işgalin genişlemesini önleyemeyen ve direniş defterinden adım adım silinen Filistin Kurtuluş Örgütü de açığa düşmüştü.
Batı Şeria’ya girip çıkmak için bile İsrailli bir memurun ağzına bakan Filistin Yönetimi’nin Arap ve Batılı destekçileri de 2000’deki zaferden rahatsızdı. Çünkü direniş bir alternatif olarak yeniden öne çıkmıştı.
Lübnan’daki sonuç Filistin’de ikinci intifadayı da tetikledi.
Dahası Filistinli örgütler, Hizbullah’ın direniş stratejisini Gazze’ye kopyaladı.
Hizbullah 2006’da ikinci kez işgal güçlerini Lübnan’dan attı. O vakit Nasrallah, Lübnan’ı ateşe atmakla eleştiriliyordu. İsrail, Lübnan’a girdiğinde dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condelezza Rice bu barbarlığı “Yeni Orta Doğu’nun doğum sancıları” olarak nitelemişti. Aynı söylemler Ekim 2023’ten itibaren de tekrarlandı.
Nasrallah, İsrail’in askeri ve siyasi düzenine en çok kafa yoran liderdi. İsrail’i takip için İbranice öğreten okul bile açmıştı. İsrail de Hizbullah’ı takip etmek için büyük kaynaklar harcadı.
Nasrallah, İsrail açısından uzun vadeli hesaplar yapan ve stratejik düşünen en akıllı düşmandı.
İsrailliler Nasrallah konuşurken dikkate alıyordu. İsrail televizyonları........

© Gazete Duvar