menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İstanbul’da casusluk savaşları: İstihbarat belgeleri kimin eline geçti

34 1
02.02.2025

1940’lı yıllarda yaşananlar insanlık için büyük katliam olarak tarihe geçti. Faşist Hitler’in başını çektiği İkinci Dünya Savaşı’nda Türkiye, bürokratik hamlelerle tarafsızlığını korudu fakat İnönü başkanlığındaki hükümet savaşın ülkeye sıçrama ihtimaline karşı bir dizi önlem aldı. İstanbul’da ise başka bir hazırlık vardı…

Hem İngilizlerin hem de Almanların gizli ajanlarının cirit attığı, birbirini gözetip çeşitli tertipler içinde olduğu İstanbul, patlamaya hazır bir bombaydı. Gizli belgelerin, istihbarat notlarının elden ele geçtiği, savaşın gidişatını değiştirecek bilgilerin saatler içinde yer değiştirdiği şehirde gerçekleşen beklenmedik bir ölüm her şeyi alt üst etti.

Burak Akgüç’ün kahramanı Cemil Arıkan, son macerası ‘Talihsiz Bir Hadise’de İstanbul’un bu gerilim dolu günlerine odaklanıyor ve casusluk savaşları içinde hayatta kalmaya çalışan bir şehrin fotoğrafını çekiyor. Sokak sokak, insan insan…

“Benim amacım, savaş dönemi İstanbul’unu anlatmaktı. Bunu yaparken, savaşın içindeki önemli unsurları kullanmaya çalıştım. Casusluk da bunlardan biriydi” diyen Akgüç’le ‘Talihsiz Bir Hadise’ ekseninde polisiye edebiyatın güncel durumunu ve tarihsel kurguyu konuştuk.

Cemil Arıkan karakterinizin yine başrolde olduğu 3. kitabınız ‘Talihsiz Bir Hadise’ diğer iki romanınız gibi tarihsel bir arka planda ilerliyor. Buradan başlayalım. Dönem polisiyesi yazmanın zorlukları ve metinde yarattığı imkanlar nelerdir?

Dönem polisiyesi yazmanın önemli avantajlarından biri, okuru bir başka zaman ve dünyaya götürme olanağını yazara vermesidir. Seçilen dönemin ilginç unsurlar ve olaylar içermesi, merak uyandıran öyküler ve karakterler yaratma hususunda yazarın elini kolaylaştırır. İkinci Dünya Savaşı esnasında İstanbul işte böyle bir yerdi. Savaşın dışında ama kıyısındaki bu büyük şehir, Avrupa’dan gelen zengin veya fakir mülteciler, gizli servis elemanları, istihbarat tacirleri ve kozmopolit yapıya sahip nüfusuyla son derece renkli bir görünüm arz etmekteydi. Pera’daki gece hayatı, eski ihtişamını kaybetmiş olsa da, savaş boyunca devam etmiş ve yaşanan nice ilginç olaya güzel bir arka plan oluşturmuştu. İşte böyle bir dönemde yazar için en önemli iş, öykülerini türettiği gerçek olaylar ile kurgu arasındaki dengeyi iyi oluşturmaktan geçiyor; okura bir yandan o dönem hakkında fikir vermek, diğer yandan onun ilgisini canlı tutacak, gerçekle bağı kopmamış öyküler yazabilmek için bu şart. Bunun için de detaylı bir araştırma ve ön hazırlık yapmak gerekiyordu. Biraz zahmetli ama oldukça zevkli bir iş olduğunu söyleyebilirim.

Polisiye, türü itibariyle merak unsuru üzerine şekilleniyor. Merak duygusunu diri tutarken nasıl bir yol izliyorsunuz?

Merak duygusunu yüksek tutmak için birkaç şeyi bir araya getirmek gerekiyor. Bunlardan........

© Gazete Duvar