“Sûr-a üfleyenler nedeniyle bir el vurmuş diğer el alıp dağa kaçırmış ve eline silah vermişti evlatların… Evlatları sevgi ve ilgiyle beslemeden, yüreklerindeki öğrenme heyecanı için onlara yeni yeni kapılar aralamadan, ufka doğru uzanıp hayallerine ulaşmalarını sağlayacak merdivenleri inşa etmeden, yön bulmaları ve aydınlanmaları için güneş olup yanmayı göze almadan bu fidanların yeşermesini ve ‘Türkiye adına’ boy vermesini nasıl beklersiniz?

‘Vatansever Türkler ve terörist Kürtler’ olarak tam kalbinden ikiye ayrılan Türkiye’nin kaybedeni yine hepimiz olduk hem de onlarca yıl…” 2019 yılında yayınlanan “Kardelenler Misali” isimli kitabımda geçmişin acılarına ve oyunlarına dair çok fazla anlatımla birlikte özetle böyle demiştim. Eskilerin zihnini zor değiştirebilirdik belki fakat ihtiyacımız olan evlatlarımıza her şeyi açık ve net bir şekilde anlatmak gerekiyordu ve benim de ana yüreğimden çıkan samimi cümleler eşliğinde bir şeyler yapmam gerekiyordu. Bölge üzerinden ülkenin maruz bırakıldığı “emperyalist oyunları” samimiyetle anlatmak ve gençlere “sakın ha birilerinin maşası olmayın sadece geleceğinizi ve vatanınızı düşünün” diyordum kitabımda. Kitapta sade, kısa, net, yaşanmış, samimi cümleler ve yürek burkan itiraflarım vardı çünkü “amaç edebiyat yapmak ve menfaat elde etmek değildi, gençlerimize faydalı olmaktı”…

Bir solukta okunsun ve geçmişin oyunları anlaşılsın istiyordum. Bir kesim “çok basit” diyerek eleştirse de hiç önemli değildi çünkü niyet alengirli cümleler........

© Gazete Damga