menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Beyin kusuyor

11 0
17.04.2025

Bizim toplumumuzda bireylerin ciddi şekilde anlama problemi var. Ben devlet başkanı olsam ilk yapacağım iş sosyal medyayı bir süreliğine yasaklamak olurdu. Yasaklara karşı olmama rağmen bunu söylemek zorunda olduğum bir toplumun içindeyim. Bireyler kendi sorularını soramaz, düşünemez bir haldeler. Sosyal medya kullanma ehliyetimiz yok maalesef. Bilişsel otokontrolümüz sıfır. Bu da bizi olgulara göre düşünmekten çok algılara göre hareket etmeye götürüyor. İnsanlar kendi düşünceleri ile değil başkalarının düşünceleri ile karar veriyorlar. Bir nevi modern ruhbanlarımız var artık. Bu çok tehlikeli bir vaziyet aldı. Tehlikesi şundan; emek harcamadan, düşünmeden, araştırmadan açıkçası hiçbir şey yapmadan karşı taraftan bir şeyler söylemesini istiyor beyinler. Put istiyor insanlar açık açık. Güya bir de özgürlüğe inanıyorlar. Başkası senin yerine söz söyleyecekse senin sözcün olacaksa sen niye varsın o zaman? Kendi varlığını da mı sorgulamazsın? Üzerine düşen bir vazife yok mu şu alemde; yemek, içmek, üremek dışında?

Mağara devrine döndük

Buna inanırım evet hala da inanırım ancak bugün içinde bulunduğumuz konjonktür daha acil önlemler almamız gerektirdiğini söylüyor. Çünkü bazı tehlikeli eşikleri aştık artık toplum alarm veriyor. Zombiler gibiyiz. Bakışlar ürkütücü. Davranışlar hesapsız kitapsız. Anlamak desen onu geçtik. İletişim kuramıyoruz. Mağara devrine geri döndük galiba. Ne galibası bayağa döndük. Emojilerle anlatmıyor muyuz duygumuzu? Kibarlık, zerafet, nezaket, letafet insanlık devrinde kaldı. Artık hakı, huku, puku gibi garip bir dille üstelik ağızdan çıkanı anlamak için kulaklarımı yelken gibi açmama rağmen anlayamadığım bir dil ile konuşuyor insanlar. Sadece bu garip kelimeleri çıkarıyor ve seni dinlemeden de çekip gidiyor. Bazıları da saldırıyor. Trafikte filan görüyoruz. Eline ne geçirirse ağzındaki garip kelimeleri de tüküre tüküre karşısındakine dalıyor. Bu garip insansıların kurduğu bu iletişim yöntemi belki mağara devrinden de beter. Çünkü o zaman insanlar bir şey öğrenme çabası içinde bunları yapıyordu. Anlam vermek istediği bir şey vardı. Aynı 0-3 yaş arasındaki bir bebeğin konuşmayı sökmeye çalışması döneminde çıkardığı bize tatlı gelen o kellimeler o zorlanmalar gibi. Oysa bugün böyle mi? Bugün yaşadığımız nedir? Anlam verebilmek mümkün mü?

Beyin kusuyor

Yaşadığımız bu anlama probleminin sonucunda beyin kendini kusarak gösteriyor. O kadar çok şeyi aldı ki beyin bünyesine artık hazmedemiyor. Bir bilgi eğer değer taşıyorsa o zaman o bilgidir. İşte insan o bilgiyi tam özümsemeden, anlamadan ve hayatında anlamlı bir değere dönüştürmeden bir başka aşamaya geçemez. Bir bilgiyi anlamanın o bilginin üzerine yeni bir tuğla koymak için temelinin sağlam olması gerekiyor. Günümüzde bırakın değer atfeden bir bilgiyi özümsemek beynimize aldığımız onca şeyin bilgiyle alakası da yok. Sadece midemize aldığımız durmadan yediğimiz abur cubur gibi kusana kadar yemekle meşgul olan zavallı beyinler bu hale geldi. Böyle bir beyinden anlamak ve anlam vermek çıkmaz. Bu şekilde iletişim kuramayız. İşte bu yüzden öncelikle sosyal medyadan kopmalıyız. Bir durmalıyız. Tedavi olmalıyız. Yoksa bu hastalık toplumun tamamını ele geçirecek ve geçirmek üzere de zaten. Buna çare bulunmazsa henüz hala aklı başında olanlar kendini kurtarmak için izole bir hayatı tercih edecekler. Tıpkı delileri tecrit ettiğimiz gibi bizler de kendimizi bu beyin kusma hastalığından tecrit etmek zorunda kalacağız vesselam.

Doğu Türkistan adımı

Hollanda’da yerel nüfusun yanında varlıkları diğer Avrupa ülkelerine göre daha görünür olan Uygur Türkleri için tarihi bir adım atıldı. Hollanda........

© Gazete Damga