menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Günlerin İzi - I

14 14
17.01.2025

Elli beş yaşlarında bir adamcağız sergi salonunun kapısından içeri giriyor. Bir atmış boylarında esmer, kilosu boyuyla özdeş duruyor. Dinç ve diri. Bitkin ve yorgun hali yok. Gözleri parlak sakalı gür çoğu siyah, azı beyaz. Bakışları muammalı. Esmer, buğday tenli. Önce selam veriyor. Alıyorum selamını. Buyur otur amca diyorum. Olur diyor ve oturuyor. Kalkıp çay getiriyorum. Teşekkür edip içiyor. Hiç tedirgin değil. Hiç yapmacık tarafı yok. Çok saf, çok nezih bakışlı. Kılık kıyafeti sattığı çoraplarından anlaşılabilir. Üç çift çorap alıyorum. Resimleri geziyor. Tebrik ve dua ediyor.

İsmini soruyorum. Fikri Ömer Öztürk, eski denizcilerdenim ve Kastamonuluyum diyor. Evim var Gaziosmanpaşa’da oturuyorum. Çorap satıyorum diyor demesine de söze devam ediyor; Çorap işin bahanesi evlat. Sen anlarsın diye sözü ilave ediyor. Ben neyi ne kadar anlayabilmişimdir ki? Asıl mesele, işin sırrı da bu değil midir? Anlamak, tanımak ve bilmekle yan yana durmaz mı dersiniz?

Hani derler ya gördüğünü hor görme. Sakın ola küçümseme. Zahir seni aldatmasın evlat denilmemiş midir? Sığınıyorum O’na. Hor görmedim kimseyi. Bildim kalbi kırıklara, gönlü yaralılara Rabbim daha yakındır. Fikri amcayı da belki Hızır’dır diye düşünmedim değil. İçimde incecikten bir hoşluk oluverdi. Belki de çok saf bir tarafımdır benim. Ama olsun, bir amca gelip selam verdi. Oturup tanıştık ve çay ikram ettim ona. Alışveriş yaptık. Telefonunu verdi bana. Ne zaman sıkışırsan ara dedi.

Telefonumu aldı. Siz olsaydınız nasıl davranırdınız. Yoksa başka türlü mü? Ben yine gelse aynı şekliyle davranır daha fazla ihtimam gösterirdim. Yine hürmet, yine hizmet ve yine ikramlarda bulunurdum. Sonra yolcu ederken gözlerimin içine bakarak görüşeceğiz evlat dedi. Bende inşallah Fikri amca dedim. Dedim demesine de bir parçamı sandım alıp götürdü. Gitti, ardı sıra baktım öylece. O şimdi kim bilir nerelerde çorap satıyordur? “Maksat çorap satmak değil evlat” demişti ya aklım hep o belirgin cümlede kaldı. Öylece akıp gitti ırmak.

Bugün yine yorgunum. Yine sergideyim ve yine okuyorum. Okuyorum dedim ya bildim bileli okuyorum çok şükür. Bakınız yanımdaki dostlarımı tanıştırmalıyım size.........

© Gazete Damga


Get it on Google Play