Bayram
Necip Fazıl Kısakürek'in veciz ifadesiyle, "Namaz, camiden çıkınca, Hac, Mekke'den dönünce, Ramazan, Oruç bitince başlar" diyor. İşte yine bir Ramazan ayının sonuna geldik. On bir ayın sultanı, ruhları arındıran, gönülleri dirilten, sabrı ve şükrü öğreten bu kutlu zaman dilimi, yerini bayrama bırakıyor. Oruçla ruhumuzu ve bedenimizi terbiye ettik, sadaka ve zekâtla paylaşmanın hazzına vardık, dualarla Rabbimize yöneldik. Şimdi bu manevi kazançların ömür boyu bizimle kalması gereken bir döneme giriyoruz.
Bayram, sadece bir sevinç günü değil, kazandığımız manevi değerleri koruma ve yaşatma sorumluluğunun da başlangıcıdır. Kadir Gecesi, bin aydan hayırlı kılınarak bize sunulan en büyük fırsatlardan biri oldu. O gece, melekler yeryüzüne rahmetle indi, dualar semaya yükseldi, günahlarımızın affı için kapılar ardına kadar açıldı. Ramazan boyunca kazandığımız ruhaniyetin yalnızca bu aya özgü kalmaması gerektiğini hatırlamalıyız. Kur’an’ın nazil olduğu bu kutlu zaman diliminde, onun mesajını anlamaya ve hayatımıza aktarmaya daha çok gayret ettik. Oruç yalnızca aç kalmak değil, nefsin terbiye edilmesi, sabır ve irade eğitimi, gönül dünyamızın yeniden inşasıydı.
Şimdi Ramazan’ın bittiği bu günlerde, onun kazandırdığı bilinci sürdürme vaktidir. Sezai Karakoç’un ifadesiyle, "Ramazan dünya içinde ahirete bir aylığına Müslümanların toptan hicreti gibidir." Oruç, zekât, iftar sofraları, teravihler, tefekkür ve ibadetle geçen bu ay, bizleri yeniden şekillendirdi. Ancak ramazan bittiğinde, bu bilincimizin devam etmesi önemlidir. Ramazan bitti gelecek ramazanda görüşmek üzere denilmemelidir. Oruç bize sadece açlığın ne demek olduğunu öğretmedi; kanaatkârlığı, paylaşmayı, dünyanın gelip geçici olduğunu da hatırlattı. Bayram, bu idrakin taçlandığı andır. Bugün bayrama eriştik. Bayram, sadece yeni kıyafetler giymek, tatlılar yemek, eş dost ziyaretleri yapmak değildir. Bayram, aynı zamanda gönüllerimizi de temizleme, kırgınlıkları onarma, küsleri barıştırma günüdür.
Bayram, ihtiyaç sahiplerini gözetme, yalnızları........
© Gazete Damga
