Öcalan nasıl getirilmişti, unuttuk mu?
Türkiye siyasi ve askeri tarihinin önem arz eden kilometre taşlarından biri de terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın 1999’da Kenya’dan çok gizli bir operasyonla ülkeye getirilmesidir. Şayet Öcalan Türkiye’ye getirilemez ise idi, fiyaskoyla sonuçlanan birinci açılım dönemi ve bugün herkesin ilgi ile izlediği görüşmeler olabilir miydi? TBMM kürsüsünden konuşması ve PKK’ya silah bırakma çağrısı yapması beklenen ve bir anda ülke gündemini işgal eden bu Öcalan’ın, Kenya’dan Türkiye’ye getirilmesinin hikayesini 25 yıl sonra bir daha hatırlatmak istedim.
Süleyman Demirel’in Hafız Esat ile yaptığı görüşmede, Öcalan’ı istediği onun da ‘Burada değil’ cevabı verince o anda adresini kendisine göstermesi işin başlangıç hamlesi olmuştur. Daha sonra, Türk Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş’in Suriye’yi açık açık tehdit eylemesi üzerine iki devlet Adana Mutabakatı’nı imzaladılar. Öcalan, 9 Ekim 1998’de Abdullah Sarıkurt adına düzenlenmiş bir Türk pasaportuyla Suriye Havayolları’nın Şam-Atina-Stokholm yolcu uçağının ilk ayağı Atina’ya indi ve onu Yunan İstihbarat Teşkilatı (EYB) yöneticileri karşıladı.
Buradan Güney Afrika’ya giderek siyasi sığınma isteyecekti. Atina’da birkaç saat kalan Öcalan daha sonra kiralanan özel bir jetle Moskova’ya götürüldü. Gizlice tekrar Yunanistan’a gelirken, bindiği uçağın düşürülmemesi için yanına emekli bir Yunan subayının verildiği de söylenir. Yunan Hükümeti Öcalan’ın gelişinden rahatsız olunca ülkeyi terk etmesini ister. Öcalan da Hollanda’ya gitmeye niyetliydi. Önce Belarus’un başkenti Minsk’e giderek, oradan da bir kargo uçağıyla Hollanda- Rotterdam’a geçecekti. Bu planı gerçekleşmedi Atina’ya geri dönmek zorunda kaldı ve sonra da İtalya’ya gitti. Orada da kalamayınca tekrar Atina’ya döndü ve Yunanlılar onu Kenya’ya gitmeye ikna etti.
Öcalan, beraberindekilerle Yunan elçilik binasına yerleşti. Bu durumdan çok rahatsız olan Kenya Hükümeti, onun ülkeyi terk etmesi için baskı yaptı ve Hollanda’ya gitmesi için harekete geçti. Türk Milli İstihbarat Teşkilatı da olup biteni an be an takip ederek bazı hazırlıklar yapıyordu. Hollanda’dan gelip Öcalan’ı alacak olan ve sözde Türkmenistanlı muz tüccarlarını taşıyan Dassault- Falcon (Şahin) 900B tipi uçağın aynısından bulmak için MİT acilen Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden yardım ister. Aynı uçaktan Bursalı iş insanı Cavit Çağlar’ın Nergis Havacılık Şirketi’nde bulunduğu bilgisi alınır. Başbakanlık, bu şirketi arayarak TC-CAG tescilli uçağın kiralanması için gerekli kira anlaşması yapılır. Fakat bu durumdan Cavit Çağlar’ın asla haberi olmaz. Tabii tüm bunlar Cumhurbaşkanı........
© Gazete Damga
visit website