menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dizi sektörü böyle giderse beş senede biter

29 0
14.09.2025

Televizyonlarda yeni dizi sezonu bu hafta açıldı. Kanallar içinde en atak davranan kanal Show TV oldu. Show TV bu geçtiğimiz hafta üç iddialı bombasını patlattı. “Bahar” - “Veliaht” ve “Kızılcık Şerbeti”nin yeni sezon bölümlerini yayına soktu. Show TV bu konuda erken davranarak boş olan alanı doldurmayı hedefledi ve bunu başardı. Üç dizi de iyi reytingle açılış yaptı.

Eylül sonu itibariyle yeni diziler ve eski dizilerin yeni bölümleri de tamamen yayına girmiş olacak. Müthiş bir rekabet yaşanacak dizi sektöründe. Bu yoğun rekabette reyting alan dizi sayısı ise az olacak. Çoğu elenecek. Elenmek zorunda matematiksel olarak elenecek çünkü iki tane birinci olmaz. Reyting bölünecek ve en tepede kalanlar ayakta kalacak.

Şöyle bir on beş yirmi sene öncesini düşünün, hani dizilerin o ilk yıldızının parladığı yılları. Bir gecede iki ayrı dizi yayınlanıyordu. Sonrasında sektör bir gecede iki diziyi kaldıramadı ve özellikle son on yılda bir geceye bir dizi formülü gelişti. Geniş bir özet artı 120 dakikalık bir bölüm ile akşam 20:00-24:00 saatlerini kurtardı televizyon kanalları son yıllarda. Aslında bir gecede iki ayrı dizinin yayınlandığı dönem daha güzeldi. Ekranlarda çeşitlilik vardı sektörlerde de bereket vardı daha fazla oyuncu iş bulabiliyordu ama o dönem bitti.

BAŞARI MALİYETLERİ UÇURDU

Türk dizileri özellikle son on beş yılda yurt dışında da müthiş başarılı oldu ve Türkiye dizi ihracatında dünyanın en büyük ikinci oyuncusu oldu. Her şey güzel giderken dizilerin yapım ücretleri de ufak ufak artmaya başladı. Siz benim ufak ufak dediğime bakmayın aslında algoritmik bir seviyede artmaya başladı. Özellikle dizilerin başrol oyuncularının aldığı ücretler inanılmaz seviyelere ulaştı. Buna 2020’li yıllarda yaşanan döviz, enflasyon krizleri de eklenince dizilerin maliyetleri adeta uçtu.

Türkiye’de bölüm başı 1 milyon lirayı bulan ilk dizi Kurtlar Vadisi olmuştu. Bu bir milyonlar zamanla iki, üç, dört milyon liralara kadar yükseldi. Bunun anlamı nedir? Bu, televizyon kanalları bir dizi için bir bölüm karşılığında üç beş milyon lira veriyor demek. Son bir iki yılda bu rakam bu seviyede de kalmadı ve on milyonları buldu. Şu an konuşulan rakamlar 25-30 milyon lira seviyelerinde. Bırakın 25 milyonu 10-15 milyon lira bile çok para.

Televizyon kanalları dijitalleşmeden yavaş yavaş paylarına düşen olumsuz rüzgarı almaya başladığı için reklam verene istediği fiyatlarda reklam satamıyor. Reklam piyasasının gözü artık dijitalde. Hala televizyonu önemsiyor ama bir gözü dijitalde. Bu durum televizyon mecrasının reklam pastasından aldığı payın düşmesine neden oluyor ve korkarım bu durum önümüzdeki beş yılda da bu devam edecek. Dijitalleşme nasıl ki radyoyu bitirdiyse yavaş yavaş pençesini televizyona da uzatacak. Bu durum televizyon kanallarının yatırım yapma özgürlüğünü yok edecek. TV kanalları ya yatırım yapamayacak kadar ya da daha düşük maliyetli içeriklere........

© Gazete Damga