menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çare hidrojen

10 0
yesterday

Financial Times (FT), dünyanın en seçkin ekonomi gazetelerinden biridir. Bu nedenle, kısa bir süre önce yayımlanan "Güç sistemleri yetişemediği için yeşil enerji kapatılıyor" başlıklı makalenin yankısı da önemli. Hydrogen Europe CEO’su Jorgo Chatzimarkakis, nefis bir analizle, durumu açıkladı ve hidrojen üretiminin neden çare olduğunu ortaya koydu. Önce, bu değerli incelemeye göz atalım:
2024'te İngiltere'nin planlanan rüzgar üretiminin yaklaşık yüzde 10'u (Kuzey İrlanda'da yüzde 30 oranında) kısıtlandı. Almanya’da bu kısıtlama yüzde 5 oranında gerçekleşti. Şebeke kısıtlamaları nedeniyle 2023’te yaklaşık 19 TWh, 2022'de 14 TWh yenilenebilir elektrik kısıldı. İlgili maliyetler 2022'de 4,2 milyar Euro'dan 2023'te 3,1 milyar Euro'ya düştü. 2024'ün üçüncü çeyreğinde, kısma maliyetleri, şebeke verimliliğini artırmaya yönelik devam eden çabaları yansıtarak yaklaşık 522 milyon Euro'ya geriledi.


FT: İsraf bir sonuçtur; hava durumuna bağlı rüzgar ve güneş çiftliklerinin hızlı bir şekilde piyasaya sürülmesi ile elektriği hareket ettirmek için kabloların daha yavaş kurulmasının yanı sıra piller ve hidroelektrik gibi daha büyük yöntemler yoluyla elektrik depolama sıkıntısı arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanmaktadır.
Verilen rakamlar, mevcut altyapının yenilenebilir enerjinin hızlı büyümesini karşılayamadığını gösteriyor. İşte, H2DER’in (Yeşil Hidrojen Üreticileri Derneği) her fırsatta gündeme getirdiği çözüm burada devreye giriyor. Chatzimarkakis, her zamanki gibi akılcı bir yaklaşımla yeşil hidrojeni işaret ediyor: İhtiyaç fazlası yenilenebilir elektriği, elektroliz yoluyla hidrojene dönüştürebilir ve enerjiyi daha verimli bir şekilde depolayabilir ve taşıyabiliriz.


Peki bu süreç nasıl işler? Mevcut doğal gaz altyapısı, hidrojen kullanımı için yeniden kullanılabilir. Bu yeni elektrik şebekeleri inşa etmekten hem daha hızlı hem de daha uygun maliyetli olacaktır. Elbette handikaplar da var; AB’de genellikle hidrojenin potansiyelini göz ardı edilerek, ağırlıklı olarak elektrifikasyon üzerinde odaklanılıyor. Chatzimarjkakis, ‘Dengeli Gerçekçilik Çağrısı’ başlığıyla şöyle diyor: İyimserliğimizi gerçekçilikle tamamlamanın zamanı geldi. Hidrojeni içeren çeşitlendirilmiş bir enerji stratejisinin benimsenmesi, kısıtlama sorunlarını azaltabilir, maliyetleri azaltabilir ve şebeke direncini artırabilir.
Yeşil hidrojen gelecektir, mottosu elbet karşılığını bulacak. Çünkü yeşil dönüşümün zemini yeşil enerjidir. Hidrojen ve türevleri, hayatın her alanına giriyor, girecek. Türkiye, AB eksenli........

© Gazete Damga