menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Boş zarflar…

13 0
previous day

“Geleceğe Mektuplar” dizisini merakla bekliyordum. Konusu, oyuncu kadrosu ve fragmanı hayli dikkatimi çekmişti. Geçtiğimiz hafta köşemde de bazı yorumlarda bulunmuştum. Dizi, 23 Temmuz’da yayına girdi. Ben de oturdum, sekiz bölümü arka arkaya izledim…

Her bölümde açılan mektuplarla hikâyeyi farklı yönlere çekmeye çalışmışlar. Ama olmamış! O kadar zorlama yapılmış ki, izlerken iliklerine kadar hissediyorsun. Güya sürpriz yapmaya çalışmışlar ama sarsıcı bir şey çıkmamış.

En büyük sorunlardan biri de diyaloglar… Replikler zayıf. Ne duygu taşıyor, ne karakter kuruyor. Oyuncuların da elini kolunu bağlamış. Gökçe Bahadır ve Onur Tuna’dan çok daha güçlü performanslar bekliyordum. Ama bu senaryoyla parlamaları zaten mümkün değilmiş.

Genç oyuncular daha iyiydi. Fiziksel benzerlikleri tutmuş, oyunculukları daha sahiciydi. Bazı bölümleri resmen onlar taşımış.

Sanat departmanı da sınıfta kalmış. Kıyafetler, mekânlar, detaylar çok sıradan. Görsel olarak daha etkileyici bir dünya kurulabilirdi. Ama oraya da gereken özen gösterilmemiş.

Kurgu fena değildi. Geçmiş ve bugün arasındaki sahne geçişleri iyi çalışmış. Ama o bağ her bölümde aynı güçte........

© Gazete Damga