Savaş İnançsızlığına Barış Çözüm Olur mu?
Sevgili dostlar, garip bir dönemin misafiriyiz. İki kutuplu soğuk savaş paradigması bitti derken, dünya tek merkezli olmaktan öteye yöneliyor gibi görünürken tekrar iktidara gelen Trump yönetimi ile kendimce isimlendirdiğim “Yeni İmparatorluklar Dönemi“ yaşanmaya başlandı. Bu durumda oluşumuza sevinmeli miyiz ya da endişe mi etmeliyiz bunu yaşayarak öğreneceğiz. Liberalizm bu durumdan epey yara alacak gibi görünüyor. Yeni Amerikan paradigması; hem hamburger ve cola hem de silah satmayı istiyor. Silah satmayı sanki daha çok arzuluyor. Bu satış işleminde Trump, kendine benzer alıcı/liderler istiyor. Bu tip liderler de Ortadoğu da kolaylıkla bulunabiliyor. Amerikan "kazan-kazan" mantığı ile trilyon dolarlar Amerika’ya akıyor. Tarihte eminim böyle tuhaf zamanlar ve bu tuhaf zamanların kurtuluş mitleri vardır. Kahramanları veya kahramanlaşan halkları vardır.
İlginç bir şekilde seyrine devam eden dünya da, geçen haftalarda; bir anda parlayan daha sonrada soğumaya bırakılan savaş oyunlarını beraberce izledik. Savaşmaya çalışan iki ülkenin bir takım orijinalliklerinin yanında; kendine has açmazları, tutarsızlıkları, kalabalık nüfusları, geri kalmışlıkları, yazılım ve teknoloji alanında ileri gitmişlikleri, sanatları, sinemaları, yoksullukları, bolca dinleri, tanrıları, dilleri, iç kavgaları, politik buhranları bunların yanında süper nükleer silahları da var. Hangi iki ülkeden bahsettiğimi hemen anladığınızı düşünüyorum: Pakistan ve Hindistan .
Sevindirici bir gelişmedir ki şu an itibari ile herhangi bir çatışma haberini henüz haber bültenlerinin yerine göre ikinci ya da üçüncü haberi olarak okumuyor ya da görmüyoruz. Bu ateşkes hali; fakir çocuklarının ölmemeleri adına biz savaş karşıtı insanları sevindiriyor.
Hindistan ve Pakistan arasında bir savaşın başladığına dair haberleri ilk okuduğumda; politikacılardan nefretimi biraz daha arttırmak için sebep de doğmuş olmuştu. Onulmaz bir şekilde savaş denilen kavrama inançsızlığım vardır. Kelime anlamı olarak savaşın lügatlerde bir anlamı olduğunun farkındayım. Fakat bir savaşın oluşumunda kesinlikle halkların olmadığını, halkların böyle insan dışı faaliyette olamayacaklarını da peşinen söylerim. Bu sözlerime Jürgen........
© Fikir Coğrafyası
