“Sartre Fransa’dır“ Sözü ve Ötesi
Sartre’ı düşününce, onun adına ilk aklımıza gelen sıfat, onun devrimci bir filozof olduğuna olan inancımızdır. Sartre 2.Dünya savaşının yıkımından doğan bir filozoftur. Onun Sartre olma ve varoluşçuluk dönemi Alman işgalinin küresel bir boyuta ulaştığı ve Almanların Fransa işgali yıllarına denk gelir. Hitler’in motosikletli birlikleriyle Eiffel Kulesi önünde Fransa’yı aşağılamak için pozlar verdiği zamanlarda Sartre düşmanlık iklimine kapılmayan, Alman Felsefesini önemseyen bir yapıya sahipti. Bu noktadan hareketle çarpıcı bir örneği konuşmamız gerekir. Fransa 2.Dünya savaşında Alman işgaline maruz kalmış olsa bile Sartre; Hegel ve Heidegger’in takipçisiydi. Bu ilginç durum, Tolstoy’un “Savaş ve Barış’ına “ çok benzer. Roman da savaşan ordulara rağmen doğan bir aşk hikayesi romanın asıl hikayesidir. Bahsettiğimiz örneğin benzerini Ruslar özelinde düşünebiliriz. Ruslar, Fransızlar ile Napolyon Savaşları yapmalarına rağmen Rus Entelektüelleri Fransız düşüncesinden hiç kopmamıştır. Rus elitleri Rusya’nın modernleşmesinin batının takibi ile olacağını çok önceden tarihi tecrübeleri ile kendilerince kestirmişlerdi.
Fransa’nın Rusya için önemini Bruce K.Ward’ın “Dostoyevski’nin Batı Eleştirisi “ kitabında bizzat Dostoyevski’nin Fransa yorumlarından anlayabiliriz :
“Dostoyevski’nin Batı’yla ilgili ilgili değerlendirmelerine Fransa ile başlaması doğaldır. 17.yy dan itibaren Rus Batıcılığı, Fransa’yı uygarlaşmanın en yüksek modeli olarak görmeye başlamıştı. Avrupalılaşmaya çalışan Rusların hepsi her şey bir yana öncelikle Fransızlaşmaya çalışmaktaydı. Fransız uygarlığına yönelik tapınma düzeyindeki nu hayranlık 19.yüzyılda da devam etti, hatta Napolyon savaşları bile onu hafifletmeye yetmedi. Dostoyevski, Rusların Fransa’nın cazibesine kapılmasını güzelliğe düşkün olmasına bağlar. “ (1)
Fransızların bu çekiciliğinin nedenleri kendi tarihlerinde beş kez cumhuriyet kurmaları en az yirmi iç savaştan sonra toplumsal hesaplaşmalarını tamamlayıp, sağlam bir medeniyet inşa etmeleri gibi, dünya ölçeğinde de büyük değişimlere önderlik yapmaları olabilir. Rus halkındaki Fransa hayranlığı öyle bir noktaya taşınır ki; Fransız yazar........
© Fikir Coğrafyası
visit website