Şehir balkonlarında şifa: Işık, bitki, nefes
Bir zamanlar balkon, evle dışarının, insanla gökyüzünün nefes aldığı yerdi. Şimdi çoğu camla kapatıldı; ışık içeri giriyor ama rüzgar, kuş sesi ve doğanın dili çoğu zaman dışarıda kalıyor. Oysa bir balkonun özü geçirgenliğindedir: biraz rüzgar almalı, biraz ıslanmalı, şehirle temas etmeli.
Hatırlıyorum da eskiden İzmir'in pencerelerinde cam güzeli ruhu, fesleğen kokusu bedeni onarırdı. O yıllarda ne osteoporoz ve D vitamini eksikliği bu kadar yaygındı ne de antidepresan kullanımı bu kadar gerekliydi. Bugün, belki de aynı gelenek, şehir balkonlarında yeniden filizlenmenin umudunu taşıyor.
Küçük bir saksı, bazen bir tarladan daha anlamlıdır: doğayla temas kurmanın ve kendini onarma arzusunun en sade biçimi. Balkonlar odaya dönüştükçe, bitkiler de mobilyaya benziyor; saksılar yaşamdan çok dekorun parçası oluyor. Bitkilerin "mobilya gibi" algılanması, estetiğin ticarileşmesiyle ilgili. Kapitalist sistemde........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d