menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Eczanedeki mutfak, sofradaki eczane: Muğlaklık ve sağlık

29 9
28.04.2025

Yemek masalarımızın eczane vitrini, eczane vitrinlerinin evlerimizdeki buzdolabı misali evrildiği ahir zamanlardayız.

Lokantalar gıda eczanesi, eczaneler ilaç lokantası toplumsal algımızda zaman zaman.

Tonlarında fark olsa da nicedir toplumun tüm katmanları ve her bir yaşam alanında, sofralarımız iştah, lezzet ve sohbet üçlemesinden savruldu. Yiyip içtiklerimizde yağ, kalori hesabı yaptıkça rıza temelli bir dönüşüm yaşadık: Adeta birer ilaca dönüştü kimi gıdalar ve bir o kadar da kursağımızda kalıyor zehir misali geriye ne kaldıysa: Yeme mecburiyeti toplumsal tahayyüle dönüşerek bir ibadet gibi sirayet ediyor benliğimize.

Yarım asrı deneyimlemiş olanlarımızın daha net fark edebileceği üzere sofra sohbetleri dönüştü. Sevdiceklerimiz için düne kadar ‘Sen bunu seversin, biraz fazla bıraktım tabağına’ cümlesi yerini ‘Sağlığın için yememen gerekiyor’ cümlesi aldı. Yemek nicedir her birimize lezzeti ve onun yarattığı hazzı değil kilolarımızı, hastalıklarımızı hatırlatıyor. Sağlık sektörü için belki de en büyük reklam panosu sofralarımız ve bedenlerimiz: Hele bir de şişman ya da göbekliysek…

Düne kadar ‘günde kaç kez, kaç ölçek’ sözü ilacı hatırlatırken bugün sofralarımız, yiyip........

© Evrensel