Aşı karşıtlığı: Güvensiz bir dünyanın mağduru çocuklar
Aşı karşıtlığını görmezden gelmek, her biri insanlığa emanet olan yeni doğmuş bebeklerin, topuklarından alınacak bir damla kan ile hastalıkların erken teşhisini engelleme cüreti için kimi ebeveynlere zemin hazırladı.
Aşı karşıtlığı bizde olduğu üzere Avrupa, ABD ve tüm dünyada artış gösteriyor. Çok katmanlı, çoğul nedenli bir başlık. Sosyolojik, psikolojik, politik, dinsel arka planı var.
Aşıların nüfus kontrolü için kullanıldığı veya mikroçip içerdiği gibi komplo teorilerinin alıcısı giderek artmakta. İsrail’in yakın zamanda Hizbullah üyelerinin çağrı cihazlarını birer öldürücü silaha dönüştürmesinin, aşı ve komplo teorileri bahsinde yeni bir sayfa açacağı ise aşikar.
COVID 19 pandemisi bu teorilerin daha da yayılmasına zemin hazırlamıştır. Trump benzeri kimi liderlerin o dönemki söylemleri hâlâ hafızalardayken yeniden başkan seçildi. Üstelik Elon Musk vb. sosyal medya patronlarının onun yanında saf tutması komplo teorilerinin sosyal medyada daha da kolay yayılma olasılığını arttırma riski taşıyor.
COVID-19 aşılarının hızlı geliştirilmesi, bazı kesimlerde güven eksikliği yaratmıştır. Yan etkilerle ilgili abartılı haber ve sosyal medya paylaşımları süreci daha da kötüleştirmiştir.
Her birimizin deneyimlediği üzere yanlış ve yanıltıcı bilgiler sosyal medya platformları ile hızla yayılmakta. Misal, “Aşıların otizm gibi hastalıklara neden olduğuna” dair bilimsel dayanağı olmayan teoriler hızla popülerleşebiliyor. “Çok fazla bilgiye ulaşmak" bireylerin doğru bilgiyle yanlışı ayırt etmesini zorlaştırmakta. Sosyal medyanın en ücra mekanlara kadar belirleyici olduğu bir çağda, ‘sağlık okuryazarlığının’........
© Evrensel
