menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yeni süreçte Rojava belirsizliği

78 12
05.03.2025

Öcalan’ın PKK’ye “Kongre toplama ve kendini feshetme” çağrısını yapması, Kürt sorununun barışçıl yoldan çözümüne dair bir beklenti yarattı. İktidar bloku adına yeni sürecin sözcülüğüne soyunan MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, Öcalan’ın çağrısı sonrasında HDP’nin Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yanı sıra İmralı’ya giden Dem Parti heyeti içinde yer alan Ahmet Türk, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’i telefonla arayarak bu sürecin arkasında olduğunu söylemesi de bu konudaki beklentiyi arttırıyor. Buna karşın Türkiye’deki iktidar ve medyasının, Öcalan’ın PKK’ye yaptığı çağrının SDG-PYD-YPG’yi de kapsadığı ya da kapsaması gerektiği konusundaki ısrarı ise; bu sürecin de Rojava’daki gelişmeler nedeniyle bozulacağı yönlü kaygıları yeniden canlandırıyor. Bilindiği gibi 2013-15 yılları arasındaki ‘çözüm süreci’nde de IŞİD’in Rojava’daki özerk yönetime karşı saldırı ve kuşatmasının yenilgiye uğratılması, bu sürecin sona erdirilmesinde belirleyici bir rol oynamıştı.

Öncelikle Öcalan’ın çağrısı sonrasında PKK’nin ‘ateşkes’ ilan etmesine rağmen geçtiğimiz günlerde Duhok kırsalında TSK ile PKK arasında çatışma yaşanması, silahların karşılıklı olarak susmadığı ve demokratik-barışçıl çözüm için gerekli mekanizmaların oluşturulmadığı koşullarda bu sürecin ne kadar kırılgan bir zemin üzerinde durduğunu gösteriyor.

Öte yandan Erdoğan iktidarı cephesinden yapılan açıklamalarda Öcalan’ın çağrısının Rojava’daki özerk yönetim ve askeri gücü (SDG) kapsadığı üzerinde ısrarla duruluyor ve bu durum yeni süreci, Rojava üzerinden belirsizliğe sürüklüyor. İktidarın medyadaki sözcülerinden Abdülkadir Selvi, “Öcalan’ın çağrısı........

© Evrensel