Fidan’ın açıklamaları ve IŞİD’in gardiyanlığı meselesi
Dışişleri Bakanı Fidan, son dönemlerde sık sık ABD’nin başını çektiği Batılı güçlerin “IŞİD ile mücadele” kapsamında Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile sürdürdükleri iş birliğini eleştiriyor ve IŞİD kamplarının kontrolü konusunda Türkiye’nin sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu söylüyor. Dahası Fidan, IŞİD’e karşı Türkiye’nin yanı sıra Ürdün, Irak ve Suriye’nin katılımıyla dörtlü bir mekanizma oluşturulması konusunda da girişimlerde bulunuyor.
Peki, Fidan ve Türkiye’deki iktidarın derdi gerçekten IŞİD ile mücadele mi?
Bugün Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kürt özerk yönetimi ve SDG’nin kontrol ettiği bölgelerde IŞİD militanları, eşleri ve çocuklarının tutulduğu kamplarda yaklaşık 70 bin kişi bulunuyor ve bu kampların en büyüğünü 50 binden fazla kişinin tutulduğu Hol Kampı oluşturuyor.
ABD emperyalizmi, Suriye’de Esad-Baas rejiminin kısa sürede devrilmesi beklentisinin gerçekleşmemesi ve İran’ın bölgesel etkisinin artması karşısında kendi pozisyonunu korumak amacıyla 2014’te ‘IŞİD ile mücadele stratejisi’ni açıklamıştı. Bu strateji, Irak’ın önemli enerji merkezlerinden Musul’u ele geçirip ABD’nin bölge politikaları için bir sorun haline gelen IŞİD’e karşı ortak operasyon üzerinden ABD eksenindeki güçlerin toparlanmasını hedefliyordu. ABD’nin yanı sıra İngiliz ve Fransız emperyalistleri ile Körfez’deki iş birlikçi Arap rejimlerinin de dahil olduğu bu koalisyon, o dönem IŞİD’in saldırı ve kuşatmasına karşı büyük bir mücadele veren Suriye Kürtleri ile bugüne kadar devam eden iş birliğinin de adımlarını atmıştı. SDG, IŞİD’in Suriye’de yenilgiye uğratılmasında belirleyici bir rol oynamıştı.
Suriye’de Heyet Tahrir el Şam’ın........
© Evrensel
