Proje okullarını neden hedef aldılar? Mülakattan neden vazgeçmiyorlar?
Eğitim yılı ortasında açıklanan bir kararla, proje okullarında öğretmenler kitlesel biçimde yerinden edildi. Milli Eğitim Bakanlığı sürgünleri, görev süreleri dolan öğretmenlerin olağan tayini olarak tanımlıyor. Oysa gidenlerin ve yerlerine gelenlerin sendikal üyeliklerine bakıldığında, muhalif görüşlü öğretmenlerin sistematik bir ayrımcılığa tabi tutulduğu ve yandaş sendika üyelerinin her zaman olduğu gibi kayırıldığı görülüyor.
Liyakat ölçütlerini dikkate almayan bu keyfi kararlara karşı çıkan lise öğrencileri, yurdun dört bir yanında yaptıkları gösterilerle sesini yükseltti ve oturma eylemleri yaptı. Sosyal medyada kampanyalar düzenlendi, mezunlar endişelerini yaptıkları açıklamalarla dile getirdi. Gencecik öğrencilerin “Hocalarımıza dokunmayın” çağrısı, tehditlerle ve okula kilitleme hamleleriyle engellenmek istendi.
Standart müfredatın üzerindeki bir düzeyde eğitim verilmesi amacıyla planlanmış ‘proje okulları’, 2014 yılında kurulmuş ve bu okullarda yapılan atamalar sınav olmaksızın doğrudan Bakanlık kararına bağlanmış ve kadrolaşmaya uygun hale getirilmişti.
Aynı hafta, ‘atanmayan öğretmenler’ ve aileleri mülakatlarda nesnel ölçütlere dayanmayan ve komisyonlara göre değişen puanlamalardan kaynaklanan mağduriyetlerini protesto etmek için Milli Eğitim Bakanlığı önünde toplandı. Mahkeme tutanaklarına geçmiş adaletsizlik örnekleriyle Bakan Yusuf Tekin’e seslendiler. Polis tarafından abluka altına alınıp şiddet gördüler. Mülakat kurbanı Öğretmen İkbal Çankaya’nın şu sözleri süreci........
© Evrensel
