Öcalan’ın çağrısında ‘olan’ ve ‘olmayan’
Börekçi tabelalarında ‘Kürt böreği’nin ‘küt böreği’ olarak yazıldığı bir ülkede barış/çözüm sürecinden geçiyoruz. Gelişmeleri takip edenler, Öcalan’ın çağrısını kendi değer sistemleri ve kaygılarına göre değerlendiriyor. ‘Bir kongre toplayarak silah bırakma ve PKK’yi feshetme çağrısı’nı, ‘Zafer ve barış sürecinin başlangıcı’ olarak tanımlayanlar olduğu gibi, ‘teslimiyet belgesi’ olarak yorumlayıp sürecin tıkanmasının kaçınılmaz olduğunu iddia edenler de var. Baskı ve kayyım atamalarıyla somutlaşan güvenlikçi zihniyetten ‘barış ve kardeşlik’ umulmaması gerektiğini söyleyenler de mevcut. Temkinli bir sessizlik içinde olanların sayısı da az değil.
Aralarında zihin açıcı katkılar mevcut olsa da yapılan yorumların çoğunluğu veriden çok tartışmalı “duyum”, kaynağı belirsiz “kulis bilgisi” ve “tahmin”e dayandırılıyor. Yazanın ‘dilek ve temennileri’ne dayanan değerlendirmeler, yaşanan sürecin sağlıklı ilerlemesine katkı sağlamaktan uzak.
Hal böyle olunca, gelişmeleri yorumlarken niyet okuması yapmak yerine sınırlı da olsa eldeki veriden hareket etmek, altına imza atılan metinleri, ekranlarda sürecin etkin aktörleri tarafından söylenen sözleri yorumlamak daha doğru görünüyor. Bunu yaparken de Kürt halkından rol çalma, ona akıl verme ve barış için verilen emeği küçümseme tehlikelerinden uzak durmak; yapıcı eleştiriden vazgeçmeden süreci izlemek, tamamlanmasını beklemek gerekiyor.
Bu doğrultuda, Öcalan’ın çağrısında ‘olan’ ve ‘olmayan’ noktaların altını çizmek, bunlar üzerinden ortaya çıkan........
© Evrensel
