Geçen hafta, CHP’nin 8 Ekim 2023’te düzenlenen İstanbul İl Kongresi İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla iptal edildi, CHP İstanbul il yönetimi görevden alındı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, seçimsiz bir siyasal sistem yolunda zirve noktasını temsil eden bu adıma ilişkin önce yumuşak bir ton tutturup “Kurultayda maddi menfaat temini, delegelerin iradelerinin etkilendiğine yönelik iddialar nedeniyle mahkemenin verdiği tedbir kararı söz konusu” dedi. Sonra CHP İstanbul İl Kongresinin iptaline ilişkin kararın, CHP Kurultayının iptali istemiyle açılan davayı da etkileyecek düzeyde olduğunu söyleyip, gelmekte olanın işaretini verdi. Bunları söylerken yargılamaların CHP’lilerin başvurusu üzerine başlatıldığını her fırsatta hatırlattı.

Açlık koşullarıyla nitelendirilen bir ekonomik kriz ortamında, uzunca bir süredir üzerinde çalışıldığı belli olan bir senaryo uygulanmaya konulmuş bulunuyor. “Bunu da yapamazlar!” cümlesi söyleyeni mahcup etmekten yoruldu. Erdoğan rejiminin yargı üzerinden siyasete müdahalesinin hukuk üzerinden tartışılmasının beyhudeliği bu köşede yazılmıştı. Gelişmeleri değerlendirirken Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) yargısal üstünlüğünü tekrarın bir anlamı yok. YSK’nin “tam kanunsuzluk” gerekçesiyle İstanbul ilçe kongrelerinin yapılması yönündeki kararı olumlu olsa da kayyım atamasını onaylaması pek çok negatif olasılığa açık kapı bıraktı.

Yargı sisteminin yürütmenin başat aracı yapılması üzerine ‘itirafçılık mekaniği’ ve

© Evrensel